Sonradan Datçalıdan Datça Hikayeleri (13)

Datça’nın Kışı… Yazı...Ve Zaman…

Datça Havadis: (Adil Çulhaoğlu)

Datça’da kış aylarında günlük yaşam, rutin çalışma yaşamını sürdürmekle geçiyordu. Kış aylarında, Korsan, Zekeriya sofrası gibi, ev yemekleri yapan lokantalar sulu yemek ve kebap pide çeşitleriyle İmren restoren ve birkaç döner ve pide bulunan lokanta vardı. Öğretmen Evinin önünde sahildeki Melisa Çay Bahçesi’nde çay ve tost bulabiliyorduk. Domates ve kaşar peynirli Tostlarını kedi, köpeklerin yanında balıklarla paylaşanlar az değildi. Melisa, Datça’da çoğumuz için ana buluşma yeri oluyordu.  Köse’nin Kumluk kafesinde çayın dışında içeceğin her türünü bulmak mümkündü. Akşamları,  Limanda açık az sayıda işletmeler ile Stella ve Dadya Dost  buluşmaların adresi oluyordu. Eski Datça’da ise, Muhtar Orhan’ın işlettiği lokanta tek adres idi.

Mesudiye köyü, Ova ve Hayıt bükleri, Yaka köyü, Palamut bükünde birkaç işletme, Knidos’taki lokanta açık  bulunabilen yerlerdi. Kızlan Köyü, Güllükte İbrahim usta ve Şerif’in yeri, Karaköy’deki Ahmet Bey’in Kamping Restoranı, Datça merkezde gidecek yer bulamadığımız zamanlarda benim gibi bekar olanların gittikleri yakındaki işletmelerdi.

Çağla, tezgahlarda görününce, baharın gelişinin müjdesini alırdık. Yaz sezonuna hazırlıklar başlardı. İşletme sahipleri dükkanlarda tadilat boyalar başlardı. Mavi tur tekneleri, kızaktaki teknelerin bakım ve onarım çalışmalarını bitirenler denize indirmeye başlarlardı, baharın ilk aylarında sırayla. Otel ve pansiyoncuların işi en uzun olanlardı, bahar aylarında gelecek turistlere odaları hazır etmek, personel bulma uğraşısı içinde olurlardı. Nisan ayı ortasına geldiğimizde, Belediye ekipleri plajların temizliğini yaparak hazır hale getirmesi ve  lokantalar, oteller, barlar dükkanlar turistlerin gelişine hazır olmalarıyla, Datça’da yaz canlılığına ve yoğunluğuna yolculuk başlardı.

Datça’daki turizm işletmecileri ve esnafın sorunları, bir önceki sezonda karşılaşılan problemler ve  çözüm önerileri, daha iyi bir sezon geçirilmesine yönelik  Datça Kaymakamı Başkanlığında, Turizm Danışma Müdürlüğü koordinatörlüğünde 15 Nisan’da başlayan Turizm  haftasında bir toplantı düzenliyorduk. Toplantıya,  kamu kurum ve kuruluşları olarak,   Belediye Başkanlığı, Liman Başkanlığı, Sağlık Ocağı, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Şoförler Odası başkan ya da temsilcileri, toplantıya katılanların sorunalar  ve  çözümü konuları dile getirilirdi. Toplantı sadece turizmciler değil, herkese açık olurdu.

Datça’da benzer toplantılardan birinde de, Kaymakam Hüseyin Ergi’nin katılımı ile, Datça’da sürekli yaşayan çoğunluğu Alman ve İngilizlerin oluşturduğu çeşitli milletlere mensup yabancılarla Eski Datça’da bir araya gelmiş, sorunlarını ve çözüm önerilerini dinlemiştik. Datça’nın tanıtımına destek olmaları konusundaki önerimizi memnuniyetle karşılamışlardı. Datça’nın tanıtımına yönelik desteklerinin etkisini her sezonda aran etkisini görmeye başlamıştık.

Reşadiye İlkokulu tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda düzenlenen geleneksel ‘Çığlı Kuş’ adı verilen Uçurtma Şenliğine Datça’da katılım sağlanarak ve yerel ve ulusal basında duyurularak  Datça’nın Badem Festivali ve Boğa Güreşleri’nden sonra bir etkinlik olmasına katkıda bulunuluyordu.

Bodrum ve Marmaris’e gelen tatilcilerin Datça’ya gelişlerini sağlamak için Turizm Danışma Müdürlüğünce Türkçe ,Almanca ve İngilizce dillerinde hazırlanan ve Datça Kaymakamlığı’nca bastırılan Datça broşürlerini Bodrum ve Marmaris’teki Turizm Danışma Müdürlükleri’nde dağıtılması da sağlanıyordu.

Datça’da herkes sezona hazır oluyor, limana teknelerle gelen turistler, okulların tatile girmesiyle yerli turistler, otel ve pansiyonlar, lokanta, restoran bar, diskolar Datça’nın sezon canlılığı başlıyordu.

Kışın gidecek lokanta bulamayan bizler de, lokantalarda yer bulamadığımız günleri yaşıyorduk.

(SÜRECEK)