içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Uğur Mumcu, öldürülmesinin 31. yılında Datça'da Anıldı

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi 24 Ocak tarihinde araştırmacı gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun katledilişinin yıldönümü sebebiyle Datça Cemevi’nde basın açıklaması ve anma programı gerçekleştirdi. Ocak ayında katledilen bir çok değerli insanın da anıldığı programda basın açıklamasını HBVAKV Datça Şubesi Denetleme Kurulu Başkanı Zübeyit Çelik okudu.

Uğur Mumcu, öldürülmesinin 31. yılında Datça'da Anıldı
Haberi Sesli Dinle

Her yeni yılın ocak ayına büyük umutlarla ve beklentilerimizin gerçekleşmesini dileyerek gireriz. Ocak ayı; aynı zamanda aydınlanma mücadelesi verirken katledilen aydınlarımızı saygı ve minnetle andığımız bir aydır. Aydınlanma karşıtlarına karşı verdikleri mücadelede farklı yılların Ocak aylarında katledilen aydınlarımızı hüzünle anarken, onları yeni kuşaklara anlatmayı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Aydınlanma mücadelesinde yitirdiğimiz canlarımızın bazılarını anımsatmayı ve anmayı görevimiz olarak görüyoruz.  


   - 8 Ocak 1996 yılında Cezaevinde öldürülen iki siyasi tutuklunun cenazeleri kaldırılırken çıkan olaylarda yüzlerce kişi göz altına alındı. Göz altına alınanlar arasında Gazeteci Metin Göktepe de vardı. Oysa o sadece olayları izleyen bir Gazeteciydi ve görevini yapıyordu. Gözaltı sürecinde Polisler tarafından vahşice dövülerek katledildi. Dönemin içişler Bakanı ölüm nedenini “duvardan düşme” diye açıkladıysa da daha sonra kamuoyu baskıları sonucu Polisler tarafından öldürüldüğü kabul edildi. Yapılan uzun süreli yargılama sonucu 11 sanıktan altısı hüküm giydi ve kamuoyunda “Rahşan affı” diye bilinen yasadan faydalanarak kısa bir süre sonra tahliye edildiler.


   - 1994 yılında Cafe Marmara ya atılan bomba sonucu ağır yaralanan Gazeteci, Şair ve Yazar Onat Kutlar 11 Ocak 1995 yılında hayatını kaybetti. 
    - “Güvercin tedirginliği içindeyim, ama bu ülkede Güvercinleri vurmazlar” diyen, ”Evet bu topraklarda gözümüz var ama farklılıklarımız ile birlikte barış içerisinde yaşamak ve bu topraklara gömülmek için.” Diyen Hırant Dink 19 Ocak 2007 tarihinde Agos Gazetesi önünde bir tetikçi tarafından katledildi. Bu cinayeti azmettirenler bulunamadı ve adeta örtbas edildi. Hırant Dink’in vurulmuş halde yerde yatarken Ayakkabısının tabanındaki delik; başta bu ülkenin anaları olmak üzere hepimizin içini sızlattı, sızlatmaya devam ediyor.
     - Ne acı bir tesadüftür ki ; Diyarbakır’da 24 Ocak 2001 tarihinde Uğur Mumcu anma etkinliğine katılmak üzere seyir halindeyken pusuya düşürülen Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okan ve beş Polis memuru katledildi. Kars Emniyet Müdürü iken Diyarbakır Emniyet müdürlüğüne atanan Gaffar Okan kısa sürede Kentte “Gaffar Baba” diye adlandırılmış, bu süreçte Güvenlik güçleri ile halk arasında ki kalın duvarlar yıkılmış, Kent’e barış ve huzur havası gelmişti. Cenazesinin yüz binlerin katılımıyla kaldırılması ve daha sonraki süreçte Dünyaya gelen yüzlerce çocuğa Gaffar adının verilmesi, Diyarbakır halkının bu olaya ne kadar üzüldüğünün bir göstergesidir. Devlet yetkilileri cinayetin Hizbullah terör örgütü tarafından işlendiğini açıklamıştı. Bu olay ile ilgili olarak yargılananlardan birisinin bu günlerde bir ilçeye iktidar ortakları tarafından Belediye başkan adayı olarak atandığı da gözlerden kaçmıyor.


   - Bütün ömrünü hukukun üstünlüğüne adayan Prof.Dr. Muammer Aksoy 31 Ocak 1990 tarihinde Ankara’daki evinin önünde gerici güçler tarafından katledildi.
   - Araştırmacı yazar gazeteci Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu katledildi. Suikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanlar hiçbir delil bulamadılar.Çünkü patlamadan sonra etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin olaydan hemen sonra süpürgeyle süpürüldüğü ve delillerin yok edildiği görüldü. 
    Uğur Mumcu; yaptığı araştırmalar sonucu kaleme aldığı yazılarında; aydınlanma karşıtlarının yirmi birinci yüz yılın başlarında ülkemizi hangi noktaya getireceğini anlatıyordu.Yani bu günleri onlarca yıl öncesinden görebilmişti. Mesela Seksenli yılların başlarında ; Köy Enstitülerinin kurulş yıl dönümü nedeniyle düzenlenen bir panelde “İmam hatip lisesini ve İlahiyat Fakültesini bitirenlerin Diyanet bünyesinde çalışmadıklarını,Hukuk ve Siyasal bilgiler Fakültesini bitirerek yargıç ve Kaymakam olmayı tercih ettiklerini ve ikibinli yılların başında , Vali kaymakam ve Emniyet müdürlerinin çoğunluğunun İlahiyat ve İmamhatip çıkışlı olacağını” söylüyor, Okulların İmamhatipleştirilmesinden söz ediyordu. Onlarca yıl öncesinden yazdıklarının ve söylediklerinin günümüzde ne kadar doğru olduğunu duyarlı yurttaşlar olarak, görüyor ve yaşıyoruz.Nitekim seksenli yıllardan itibaren bir akıl tutulması yaşandı ve Cumhuriyetin kurucu değerlerini temelinden sarsan anlayış aşama aşama güçlendirilerek iktidara getirildi.2002 den günümüze kadar cumhuriyetin kazanımları taker taker tahrip edildi.Yasama,Yürütme ve yargı bağımsılığı ortadan kaldırılarak ülkenin kaderi tek adamın yetkisine terk edildi. Eğitim yaz boz tahtasına çevrildi. Pısa sonuçlarına göre eğitimde Ülkemiz Dünya ortalamasının çok altında kalmştır.Günümüzde Çedes projesi kapsamında okullara tarikatlar sokuldu.Milli Eğitim Bakanı TBMM çatısı altında, bu tarikatları  “Sivil toplum kuruluşu” diye tanımlayarak ,adeta aklımızla dalga geçti.Acı olanda ; “Eğitimde birlik yasası” na aykırı bu söyleme gerekli cevabın verilememiş olmasıdır. İktidar tarafından atılan bu adımlarla, adeta Demokratik laik bilimsel eğitimden vaz geçmenin ve Arapça harflerle eğitime geçmenin yoları aranmaktadır.Yine İktidar; İmam Hatip Liselerini gözbebeği eğitim kurumları olarak tanımlayarak diğer eğitim kurumlarını ötekileştirmektedir. Çağın evrensel pedagoji ilkelerinin çok gerisinde kalan ve işlevini yitiren İmam Hatip Liseleri ısrarı bu dönemin en önemli yanılgılarındandır. Yine bu dönemde İmam Hatip Lisesi ve ilahiyat çıkışlı olmanın özellikle kamuda işe girmekte önemli bir bonservis işlevi görmesi toplumun vicdanını yaralamaktadır.
 Bütün bu yaşananları onlarca yıl öncesinden bize anlatan Uğur Mumcu ve andığımız diğer aydınlarımızı saygı ve minnetle anıyor,anıları önünde hürmetle eğiliyoruz.

        Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cem evi

Tarih: 24-01-2024

FACEBOOK YORUM
Yorum