içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Revisibility: Datça Aphrodite Project

Datça’da, Elbruz Denge’ye ait bir kültür-sanat projesi heyecan yaratıyor.

Revisibility: Datça Aphrodite Project
Haberi Sesli Dinle

Datça’da, Elbruz Denge’ye ait bir kültür-sanat projesi heyecan yaratıyor. Heykeltıraş Elbruz Denge, 30 yıldır Datça’da yaşıyor, kendini heykeline vermiş bir sanatçı. İlçenin pek çok yerinde meydan heykelleri bulunuyor. Bunun dışında koleksiyonlarda da eserleri var. Denge, bugüne kadar çoğunlukla kendine dert ettiği konuları hayvanlarla ifade etmeye çalıştı. Bu çabasında iki boyutlu heykel figürü ön planda. Çünkü kendisinin ifadesiyle “O kadar ekranlara indirgendi ki hayatımız, bu yüzden her şeyi iki boyutlu görmeye başladık”.

Son 15 yılını bir düşle geçirdi Elbruz: Knidos Afroditi. Sanatçının anlatımıyla Knidos Afroditi’ne dair attığı her sanatsal hamle, pek çok tasarıma daha yol açmış. “Konu derin ve girift. Pek çok soru, pek çok cevap; her bir soru ve her bir cevap yine başka soru cevaplar doğuruyor”. Düşledikçe yapması gerekenlerin sayısı artıyor. Çünkü Datça’da ve Knidos’ta başta kadınadair görünmeyen o kadar çok değer var ki! Knidos Aphroditi’ne en yakın kopya olduğu söylenen bu heykel, Roma Vatikan Müzesi Ludovisi Koleksiyonunda bulunuyor. Nihayet projelendirmeye karar veriyor Elbruz Denge bütün bunları. Bulduğu, gördüğü değerleri şu
çalışmalarıyla anlatacak: Knidos Afroditi heykelini Datça Afroditi olarak yeniden yapacak. Ayrıca, Datça Afroditi’ne eşlik etmesi için, dönemin kültüne ait heykellerden bir sergi tasarlıyor. Son olarak yıl önce yazmaya başladığı film senaryosunu tamamlayacak ve bir yönetmene ya da bir yapımcıya
devredecek.
Projenin tanıtım etkinlikleri çerçevesinde alt etkinlik projeleri de oluşturulmuş. Genel koordinatör
Deniz Kırımsoy Denge, bu alt projelere kültür-sanat fonlarından hibe aradıklarını söylüyor. Symposia Revisibility: Datça Aphrodite Project
Dadia adlı bir çalışma, AB destekli CulturCIVIC tarafından hibe almaya hak görülmüş. Bu çalışma da 15 Ekim 2023-15 Haziran 2024 tarihleri arasında sürecek. Amaç, Datça’daki “kadını” öne çıkarmak ve kadın kavramına ait görünmeyen değerleri gözleri önüne sermek, Revisibility Projesinin konuları çerçevesinde bir sinerji yaratmak, kültürel miras olarak Knidos’u ve heykel sanatını öne çıkarmak, ayrıca Datça yarımadasında bir tür halk şenliği düzenlemesini sağlayabilecek bir zemin kurmaya çalışmak. Bir başka alt proje, Eylül 2022’de hazırlıkları başlayan Revisibility’nin, proje sonu Aralık 2024’e kadar bir araya getirebileceği bilgi, belge, görsel vb materyalden derli toplu bir açık kaynak yaratmak. Bu çalışma için, kültür-sanat fonlarına başvuru süreci halen devam etmekte. Denge çifti, proje hazırlıklarına 2022 yılının Eylül ayında başladılar. Haziran 2023’te ekiplerini kurmaya başlamışlar. Eylül 2023 itibarıyla ilk melek yatırımlarını almışlar. Melek yatırım, Türkiye’nin yeni tanıştığı bir kavram. Bir anlamda bizim eskiden bildiğimiz bir yöntemin ekonomiye kazandırılmış hali diyebiliriz: Eş dost akraba, bir de içimizdeki ışığı yakalayan değer bilir öğretmenimiz mesela. Projenin mali kaynaklarını da çok yönlü ve çok katılımcı planladıklarını söyleyen Revisibility’nin
finans koordinatörü Umut Kucur: “Kültür-sanat fonları ve melek yatırım dışında bir de kitle fonlama araçlarından birini seçmeye karar verdik. Araştırdık, Kickstarter adlı bir kitle fonlama aracında karar kıldık. Kickstarter için de bir nevi yeni nesil imece diyebiliriz”. Bu çok katılımcı mali kaynak yaratma stratejisi, Projenin web sayfasında ve sosyal medyası aracılığıyla tanıtılıyor. Çok katılımcılık ilkesinin, az önce yukarıda bahsettiğimiz gibi sadece mali kaynaklara yönelik olmadığının da altını yeniden çizelim. Projenin felsefesi de çok katılımcılığı gerektiriyor. “Çünkü aşk, asla bir kişiye ait olamaz. Hepimizindir. O halde bu projeye sahip aranamaz, ancak projeye sahip çıkılması beklenebilir” diyor Kucur.
Bu çerçevede Kırımsoy Denge sözlerine şunları ekliyor: “Projenin konusunun aşk olması, aklınıza gelebilecek her türlü konuyu projenin konusu yapıyor. Belki size romantik ya da saf bir cümle olarak gelebilir bu ifade. Bir an sadece şunu hayal edelim: Hayattan aşkı çekelim, insanın attığı herhangi bir adımdan aşkı kaldıralım, geriye kalan nedir?”. Buradan hareketle ilginç bir yöntem üzerine kurulmuş Projede; Proje konularıyla ilgilenen kişi ve kuruluşlarla bağlantı kuruluyor, onların çalışmaları Revisibility tarafından yaygınlaştırılıyor. Böylece Revisibility çerçevesinde bir mıknatıs etkisi ile sinerji ve entropi oluşturmak hedefleniyor. Elbruz Denge’nin çağrısı da bu noktada oldukça dikkat çekici: “Olumlu ve olumsuz katkılarınızı bekliyorum” diyor. Proje, Kickstarter’da şu anda ön tanıtım sürecinde; fonlanmaya ise 29 Ocak’ta başlayacak. Ardından sanatsal faaliyetler hızlanacak. Projenin Aralık 2024’te son bulması bekleniyor. Elbruz Denge, 5 Şubat
2024 tarihinin de altını çizdi. Bu tarihte, aşkı uzay dahil her yere yayacağını kendinden emin bir şekilde gülümseyerek söylüyor. Gelişmeler web sayfasından ve sosyal medya araçlarından izlenebilir olacak.



Revisibility: Datça Aphrodite Project KNİDOS AFRODİTİ bilinen en yakın kopyası (Wikipedia, açık kaynaklar) Denizlerin içindeki hayat, denizlerin üstündeki hayat, topraktaki üretim, kent koruyuculuğu, aşk ve hayata dair ne varsa o zamanlar Afrodit tarafından temsil ediliyordu. “Ya şimdi? Unutabildik mi onu?” diyor Elbruz Denge. “Hayır,  Unutamadık”. Knidos Afroditi’nin izlerinin bugünkü Datça yaşamında açık bir şekilde görülebildiğini söylüyor. “Ve aşk, kadın, yaşam? Bunların hepsi uygarlık maceramızın derin ve girift konuları…”

Afrodit Sikkesinin ilk çizimlerinden (Bazant, Jan. 2017. “The Legend of Ksnidia Today”, Eirene, 53, 2017, p.79-112) Knidos Afroditi’nin, dönemin ünlü
heykeltıraşı Praksiteles tarafından aslında Kos adası için yapıldığı anlatılır. Praksiteles’in yaşamı geç klasik dönemde geçiyor. Bilimin, sanatın, her türlü yaratıcılığın doruk noktası. Praksiteles bir sanatçı olarak heykele çok önemlideğerler katar. Getirdiği ustalık ve teknik yenilikleri bir kenarda tutalım. En önemlisi tanrı ve tanrıçalara insani nitelikler kazandırandır, gerçekten de ruh üflemeye başlar heykele. Büyük bir devrimdir bu sanat tarihinde. Ayrıca ilk defa çıplak bir Tanrıça yapmıştır. Bu da başka bir devrimdir. Koslular bunu kabul etmeye cesaret edemez herhalde, reddederler heykeli. Heykel, nasıl olduğu bilinmeyen bir şekilde Knidos’a gelir. Knidoslular Afroditi kucaklar, çok yüceltir. Onun sayesinde Knidos ayrı bir canlılık kazanır. Yine nasıl olduğu bilinmeyen bir şekilde bir gün Knidos Afroditi kaybolur. Bin yıl öncesidir takvimler. Kimi yandı, kimi deprem oldu, kimi denizde, kimi kireç taşına katıldı, kimi saraya gitti orada kayboldu demektedir. Peki, madem kesin bir şey yok ortada, nasıl biliyoruz Knidos Afroditini? Sikkeler bir kanıt, antik dönem vakanüvislerinin yazdıkları var elimizde. Oradaydı.

 

 

Tarih: 28-01-2024

FACEBOOK YORUM
Yorum