içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ALİ İSMAİL KORKMAZ

          Günlerden 2 Haziran’dı. Eskişehir’deki Gezi eylemlerine destek veriyordu. 19 yaşında,Anadolu Üniversitesi 1.sınıf öğrencisi. Ali İsmail korkmaz…

          Ara sokakların birinde Çakal Sürüsü sivil faşistlerin desteğindeki polislerce kıstırıldı. İki kez dövüldü eli sopalılarca. Tekmelendi…Tekmelendi (Annesi daha sonra keşke kurşunla ölseydi diyecek çaresizliğini, acısını haykıracaktı…) Bayılınca; darbe bastırdıklarını sananlar, çocuk sahibi olduklarını unutulanlarca bir ekip otosunun bagajında hastane acil servisine terk edildi. Hipokrat yeminini eden adi doktor, iki hap verip savdı başından. …Fenalaştı bir süre sonra İsmail…Bu kez aynı hastanede müşahede (gözlem) altına alındı. 38 gün komada kaldı. Sonra yıldızlara, bulutlara yoldaş oldu. Emel Anne’nin kıymetlisi…Dönemin faşist valisi arkadaşları yapmıştır dedi, diyebildi. Bu adamlar sonra dönüp çocuklarının eşlerinin yüzüne nasıl bakıyorlar anlamış değilim. Bu vali bu demeci yazan gazeteciyi de tehdit etti, iyi mi!

          Fenerbahçeliydi Hatay’ın güzel gülüşlü yüzlü çocuğu…Hastasıydı Sarı-lacivertin. Kulübüne gönül verenler onu unutmadı. Adına marş bestelediler…Marş; bir Fenerbahçe-Kayserispor maçında söylendi tüm tribünlerde. Tüyleri diken diken ediyordu sözleri: ”Daha 19 yaşında/Düşlerinde özgür dünya/ Öptüğü çubuklu forma/ Yaşayacak anısında/ Ali İsmail Korkmaz/Fenerbahçe yıkılmaz”  (O dönemde FB’yi yıkmak, sindirmek için FETÖ operasyonunun yapıldığı dönemlerdi, iktidarla ortak….)

          Komedi davalar açıldı. 10 yıl hapis verildi katillere…Anne Emel Korkmaz şöyle söyleyecekti ”Bu kadar ucuz olmamalıydı oğlumun canı!”

          Yaşasaydı mezun olacaktı şimdi. İngilizce Öğretmenliği bölümünden. Olmadı. Oldurtmadılar. Kopardılar tomurcuğu

          Bin yıl geçse de unutulmayacaksın Ali İsmail Korkmaz!

           GEZİ DAYANIŞMASI ve TAKSİM DİRENİŞİ’nde kaybettiğimiz;

          Güzel insanlarımızı da unutmayacağız…

           (Polis Memuru) Mustafa Sarı, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, İrfan tuna, Selim Önder, Ethem Sarısülük, Zeynep Eryaşar, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan, Serdar Kadakal, Berkin Elvan’ı da saygı ve sevgiyle anıyorum

NOT: Bu yazıyı okurken, Mağusa (magosa) limanı Türküsünü de dinlemenizi öneririm…

Bu yazı 2426 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum