içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Cumhurbaşkanlığı seçiminde son viraj

Demokrasi tarihimizde ilk kez cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tur oylama için 28 Mayıs’ta sandık başına gideceğiz.  14 Mayıs seçiminde Erdoğan % 49.7, Kılıçdaroğlu % 44.5, S. Oğan da %5.3 almıştı. Bu 8 milyon 352 bin 496 kişi oy kullanmamış, 1 milyondan fazla kişinin oyu çarşaf gibi karmaşık listeden ötürü geçerli sayılmamış. Bütün bunlar toplanınca kullanılamayan oy sayısı  9 milyona ulaşıyor; böyle olunca da seçimin kaderini değiştirecek sayıdaki oyun kullanılmamış olduğunu görüyoruz. . 
Vatandaşlık görevinin ne olduğunun bilincinde olanlar bu kader seçimine katılarak oylarını kullanmak zorundadır.
Kemal Kılıçdaroğlu 28 Mayıs seçimi ülkemiz için son çıkış ; Meral Akşener kazanmak dışında seçeneğimiz yok diyorlar.
Gerçekten çok yerinde sözcükler ama toplumun bazı kesimleri bu sözlerle ne ima ediliyor; anlayabiliyorlar mı?
Mecliste çoğunluğun Cumhur İttifakına geçtiği dikkate alınacak olursa; cumhurbaşkanlığı seçimi son şansımız diyenler haklı mı yoksa haksız mı?  
14 Mayıs seçiminde beklenmedik sonuçlarla karşılaşılmıştır. Barajı geçip geçemeyeceği tartışılan MHP’deki yükseliş AKP’den gelen oylardan kaynaklanmış olmalıdır. İYİ Partideki oy kaybı,  tartışmalı HÜDAP’ın meclise girmesi, Yeşil Sol ve İşçi partilerinin aldıkları oy çoğunluğu da beklenmiyordu. Sol partilere verilen oyların CHP ve Kürt seçmenlerden gelmiş olması da büyük olasılıktır.
Şimdi Türkiye’nin gözü kulağı 28 Mayıs’a odaklanmış durumda. Toplum kişilere mi yoksa sisteme mi oy verecek...
Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir sözünün doğru olup olmadığını birkaç gün sonra hep birlikte anlayacağız. Kısacası ya sevinecek yada kadere boyun eğeceğiz!..
Kararsızlar, yeni oy verecek gençler ve kadınların da seçime etkili olacaklarını sanıyorum. 
Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylar sıfırdan başlayarak en çok oyu alan ipi göğüsleyecek. Parlamenter sistem mi, tek adam yönetimi; insanlar buna karar verecek… Bu seçim bir bakıma halk oylamasına dönüşecek gibi…
Oy kullanacak vatandaşların ne kadarının gündemi, medyayı ve televizyonları izleyerek karar verdikleri tartışılacak bir konudur.  Vaatlerin ne kadarının gerçekçi ne kadarının da gerçek dışı olduğunu tartabiliyorlar mı?
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden hesap uzmanı olarak mezun olan Kemal Kılıçdaroğlu bürokraside önemli görev almış ve topluma “Ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir düzen” vaat ediyor.  Atatürk ilkelerine, demokrasiye bağlılığını dile getirirken; kendisine yöneltilen PKK bağlantısının doğru olmadığını açıkça belirtiyor. Bunun böyle olmadığını  her aklı başında insanın bildiğini sanıyorum.. Ya hayattan kopuk, cahil kesim?
 İşte onu bilebilmek çok zor…
Gençliğe, kadınlara, liyakate, özgürlüğe, fırsat eşitliğinden yana olduğunu her durumda söylüyor. Sözlerinde hakaret içeren bir cümleye rastlayamazsınız 
Atatürk’ün “Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardı” sözünün ne derece doğru olduğunu hep birlikte 28 Mayıs’ta göreceğiz.
 

 

Bu yazı 1669 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum