içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Pirus Zaferini ortaya atanların bir bildiği mi var?

İnsanlığın geçmişini anlatan, onlardan ders çıkarılan ve geleceği şekillendiren bir bilim dalı olan tarihi toplumun aydınları dışındakilerin yeterince bildiklerini pek sanmıyorum. Eski Yunan da, Roma da ve Orta Çağın bazı ülkelerinde aydınlatıcı olarak yaklaşılmış bu bilim dalı birçok yöneticiye,  siyasetçiye ve bilimsel kişilere ana kaynak olmuştur.
Geçmişte pek çok defa yaşanmıştır. Seçim sonunda ortaya tarih bir olay atılır, sonra da onun üzerinde tartışmalar başlatılırdı. Bu kez de öyle oldu. Önce Ümit Özdağ seçim sonuçlarına Pirus zaferi dedi; ardından Rahmi Turan geçmişte yaşanmış olayı sütununa taşıdı. Ardından televizyon yorumcularından bazıları Pirus’tan söz ettiler. Daha doğrusu sonuçlarla bağlantı kurmaya çalıştılar. Pirus zaferi ortaya atılınca; bende yazıma onunla başlamak istiyorum:
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun ardından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Türkiye için önümüzdeki süreç çok zor olacaktır. Erdoğan kazanmıştır ancak bu bir Pirus zaferidir. Kazanırken mağlup olmuştur..” demiştir. Gerçekten öyle mi?
Bekleyelim ve görelim…      
Pirus zaferi günümüzden 2300 yıl öncesinde yaşanmış tarihi bir olaydır.  Büyük İskender’in ölümünden sonra ortaya çıkan karışıklıklar sırasında İ.Ö 279 yılında eski Yunandaki Epirus kralı Pirus Roma’yı ele geçirmeyi aklına koymuş ve bunun içinde ordusuyla saldırıya geçmiştir. Gerçekte Pirus bir askerdi ve çocukluğundan beri savaş taktikleri  ile uğraştığını tarihler yazmıştır. Ne pahasına olursa olsun Roma’yı ele geçirmekten başka gözü hiçbir şey görmemiştir. Romalılarda onun saldırısına bütün güçleriyle karşı koymuşlardı. Korkunç bir savaş yaşanmış taraflar büyük kayıplar vermişlerdi.  Sonunda kral Pirus savaşı kazanınca bir bakmış güçlü ordusundan eser kalmamış, her şeyini feda etmiş. Elinde çok az yaralı askerden başka bir şeyi kalmamış. O zaman anlamış ki, bir zafer kazanılıyor ama onun içinde neler kaybediliyor ve yok oluyor. Pirus’un aklı başına gelince tarihe geçen şu ünlü sözünü söylemiş
“ Tanrım bir daha böyle bir zafer verme.”
Kralın söylediği bu söz ile karşılaşılacak başarısızlıklara yol açacak bir zafer anlatılmak istenmiştir. Gerçekte savaşı kaybeden Roma kazanan taraf olmuştur. Yunanlıların kayıpları büyük olduğundan bir daha Roma’ya karşı böyle bir girişimde bulunamamıştır. Kısacası gücü azalmıştır. 
Kral Pirus’un bu sözü yıllar yılı söylenmiş, kralların kulağına küpe olmuş, anlayan anlamış, anlamayan anlamamıştır.  Kısacası Pirus zaferi büyük yıkımlara yol açan, yeri dolmayan kayıplar karşılığı kazanılan bir zafer olarak ders niteliğinde tarihe geçmiştir.Bununla  kazananların bir süre sonra yenilmeye mahkûm olacakları anlatılmaya çalışılmış, yüzyıllar sonra akılları kurcalamıştır.
Pirus zaferinden günümüze döndüğümüzde Cumhurittifak yaşadığımız seçimde muhalefetin  önüne geçmiştir. Bundan sonra işlerin kolay olup olmayacağı tartışılır.  Ülke kaynaklarının ne kadarı seçimde kullanılmıştır, hazinenin durumu ne durumdadır, ekonomide çıkış nasıl olacaktır. Buna benzer sorunları çözümlenebilecek mi, önceden verilen pek çok vaat yerine getirebilecek mi?
Yoksa Pirüs zaferi sözünü ortaya atanların bir bildiği mi var?
Her şey bir yana; yazımızı günün fıkrasıyla noktalayalım:  Adamın biri psikologa gitmiş ve sorunlarım var demiş. Psikolog da. hepimizin var geçer sözü  üzerine  şimdi daha iyiyim diye sevinmiş…  
Kıssadan hisse…

 

Bu yazı 1748 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum