içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

BÜYÜK MASALLAR!

Yazımın başlığını “Büyüklere Masal!” koymuştum. Daha sonra da okuduğunuz gibi “Büyük Masallar” olarak değiştirdim. Böylesi bana daha doğru geldi. Ancak seçim sizin. Siz nasıl düşünüyorsanız, içinizden ne geçiyorsa ona kulak verin ve yazımı o şekilde okuyun…

Anımsarsınız eskiden masallar “Bir varmış, bir yokmuş, develer tellal iken, pireler berber iken, ben anamın (ya da babamın) beşiğini tıngır mıngır sallar iken”

Ya da “Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer top oynarken, eski hamam içinde… develer tellal iken, pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, anam düştü beşikten, babam düştü eşikten. Biri kaptı maşayı, dolandım dört köşeyi.”

diye başlar ve sonunda da anlatan Masalcı Nine  “Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine” ya da “Gökten üç elma düştü. biri başıma, biri bana, biri de anlatana.” diyerek noktayı koyar.

Koyar da günümüzde pek öyle olmuyor! Bize anlatılan “Büyük Masallar” maalesef Masalcı Analarımızın, Masalcı Ninelerimizin anlattıklarına pek benzemiyor.

*****

Geçen hafta, Türkiye’nin işinin zor olduğunu yazmıştım. Peki şimdi düşüncem ne? Düşüncemi yazmadan önce gazete başlıklarına yine şöyle bir bakalım:

  • İlk başlık şöyle: “Şirketler de İnanmıyor!”
  • İkinci başlığımız gençlerimizle ilgili: “Beyin Göçü Liseye İndi!”
  • Üçüncüsü: “Maaşlarda Adaletsizlik!”
  • Dördüncüsü: “Şimşek’ten acı reçete”
  • Beşincisi: “İkinci adım gece Zamları”

Anlayacağınız bize anlatılan masallar eskisi gibi masum değil! Masum olmadıklarını yaşadıkça daha açık olarak göreceğiz gibi geliyor bana!

*****

Çünkü Türk ekonomisinin başına getirilen yetkililer, başka çıkış yolu gör(e)medikleri için acı receteleri önümüze koyuyorlar.

Çünkü onların da bulabildikleri bu… Yani, “Ne ka’a ekmek o ka’a köfte! İster ye, ister yanında yat!”

Çünkü deniz tükendi. Gemimiz karaya oturdu. Bundan öteye yol yok. “Ya bu deveyi güdecğiz ya da bu diyardan gideceğiz. “

Çünkü bu ülke benim, “üç beş yağmacıya, bir kaç iş bilmeze, çapulcuya  bırakacak değilim. “

Çünkü Türkiye “Atalarımdan miras, ben de torunlarıma bırakacağım. başka şansım yok

Çünkü ülkemin ikinci yüzyılının başındayız ve daha da yükselmesi ve yücelmesi için kendimi görevli hissediyorum. “Eğer bu bir oyunsa, elim mecbur, ben de mecburcuyum!”

Çünkü başka Türkiye yok! Ben bu ülkenin vatandaşıyım ve “başka hiçbir yeri vatan olarak görmüyorum”

Çünkü bazen, hatta çoğu zaman kendimi anlatamadığımı, kenidimi ifade edemediğimi düşünüyorum. “Siz de aynı duyguya kapılıyor musunuz?”

 

Umarım derdimi anlatabilmişimdir.

 

Bugünlük de bu kadar!

Hoşçakalın! Sağlıcakla Kalın!

Datça Havadis’siz Kalmayın!

Bu yazı 2833 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum