içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ESMERİ ALEV EKEBAŞ VE YAŞAM

Memur ailesiyiz. Babacığım, Hava Harp Okulu mezunu Hv. Pilot Subaydı. Mide ameliyatı sonrası yere indi. “Onlar” öyle diyor.
Anneciğim; Çapa Öğretmen Okulu mezunu bir öğretmen. Bizim aman aman bir eşyamız olmadı. Tayinler zaten buna imkan tanımazdı. Evimizde az eşya; çok kitap oldu her zaman. Şimdi minimal tarz diyorlar, moda oldu. Babamın yaşam felsefesi, bir lokma; bir hırka misali. "Evime gelen dostluğuma; yüreğime; yaşamda ki duruşuma gelir. Kılık kıyafet ve eşyaya gelen zaten dostum değildir" derdi. Rahmetli dedem zamanın Niğde Bor ve Mersin’de önde gelen bir işadamı. Babam çocukluğunda altınlarla bilye niyetine oynarmış. Dedem, Bor’a giderken üç kamyon hediye edeceği eşya götürürmüş. Mersin’deki Zafer sineması; Yahudi ortağı ile ilk kereste fabrikası dedeminmiş. Mersin'de yazın damlarda yemek yenir. Birgün ailecek 6 çocuğuyla yemek yerken, Yeni mahalleden Pozcu’ya kadar olan alandan yoğun bir duman yükselmiş. Dedem, “Burada bu şekilde sadece bizim fabrika yanabilir. Yemeğinizi yemeye devam edin. Malda yalan; mülkde yalan" demiş. Yemek yemeye devam etmiş. Yani temelde bir yaşanmışlık var; görmüşlük var.         
 Ortaokulda Varlık Yayınlarının tüm klasik kitaplarını kardeşimle okuyup, bitirmiştik. Bugün bile kardeşim günde yüzlerce sayfa kitap okur, her gün, düzenli. Evimiz de kitap kokusu, ekmek kokusuna karışırdı. Lise de Edebiyat öğretmenim Mehmet Çelebi. Mevlana soyundan. Divan Edebiyatını sevdirmişti bize. Mevlana’nın dünya görüşü zaten ailemizde yaşanıyordu. Öğretmenimle bu felsefeyi özümsemiştim. Bu nedenle ne yaşarsak yaşayalım, maddi, manevi ve fiziki. Biz sorunları hafife alırız. Herşeyin nazar vs. den değil; Allahtan geldiğine inanırız ve hafifleyerek karşılarız. Bana, rahatsızsın nasıl her yana koşturabiliyorsun derler.
Lisede voleybol takımındaydım, çok güzeldim. Marmara Denizinde yüzeceğim diye üşütmüşüm. Güzelliğimin; sağlığımın zirvesin de romatizma oldum. Sülale de yok. Üniversiteyi kazandım. Bu hastalık yavaş yavaş etkiledi beni. Genetik geçişi yok. Bazı doktorlar 19 Mayıs hareketlerini yaptığımda bileğimi incittiğimde vücudun yanlış mesaj vererek de romatizmayı tetikleyeceğini söyledi. Alıştık. Yani merdiven falan olunca aklıma geliyor. İçim temiz, iyiniyet ve huzur ile dolu. Ailemin yaşam felsefesi herşeyi kucaklamamıza, abartmamamıza ve kabullenişe dayandığı için hep mutlu ve huzurlu yaşadık. Bugünlük bu kadar.
Sevgilerimle,
28 Aralık 2018 Datça
ESMERİ ALEV EKEBAŞ

* * * * *

ESMERİ'Yİ KAYBETTİK (25-01-2022)
Datça Havadis: Celal Ersoy
Gazetemizde Aydın Erdoğan’dan sonra ikinci kaybımız muhabirimiz Esmeri Alev Ekebaş’ı kaybettik.
Dört gündür yoğun bakımda olan arkadaşımız maalesef bünyesi yapılan ameliyatı kaldıramadı ve yoğun bakımda hayatını kaybetti.
Acımız sonsuz, içimiz yanıyor.
Esmeri Alev Ekebaş, melek gibi biriydi, Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah, ışıklar içinde uyu kardeşim.
Editör Celal Ersoy

 

 

Bu yazı 857 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum