escort konya
1xbet supertotobet
istanbul escort istanbul escort bayan

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ANA TANRIÇANIN EVİNİ RANT UĞRUNA YIKIYORLAR

ANA TANRIÇANIN EVİNİ RANT UĞRUNA YIKIYORLAR

ANA TANRIÇANIN EVİNİ RANT UĞRUNA YIKIYORLAR
Haberi Sesli Dinle

(Sedat Kaya)
Karacasöğüt Koyu, yalnızca bir doğa harikası değil, aynı zamanda binlerce yıllık Karia uygarlığının ayak izlerini taşıyan, Türkiye’nin eşsiz arkeolojik miraslarından biri.
Burada yer alan her taş, insanlık tarihine ışık tutan bir parça, geçmişin sessiz tanığı. Amnistos(Ana Tanrıça) antik kenti de bu suların altında. 
Tarih boyunca denizciler için güvenli bir liman olan
Karacasöğüt Koyu’nun berrak suları, Akdeniz’in en narin ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Burada yaşayan Akdeniz foku (Monachus monachus), dünya çapında kritik derecede tehlike altındaki türlerden biri. Ayrıca, Caretta caretta deniz kaplumbağalarının göç yolları ve üreme alanları bu bölgede bulunmakta. Denizin altında ise, oksijen üretiminde ve deniz yaşamının sürdürülebilirliğinde kilit rol oynayan Posidonia oceanica çayırları uzanıyor. Bu deniz çayırları, hem karbon yatakları olarak küresel ısınmayla mücadelede önemli bir role sahip, hem de deniz canlılarına yaşam alanı sağlıyor.
Bu yüzden koyun geniş bir bölümü 1. derece arkeolojik sit alanı. Bu bölgeye yapılacak herhangi bir modern müdahale, yalnızca tarihsel dokuyu yok etmekle kalmayacak, aynı zamanda insanlığın ortak mirasını geri döndürülemez şekilde tahrip edecek.
Ama sermayenin ve iktidarın umurunda değil. Bugün büyük bir tehditle karşı karşıya: ticari rant uğruna tahribat.
Global Marin Sportif Denizcilik Turizm ve Ticaret A.Ş. bu koya “Yat yanaşma iskelesi ve Turizm konaklama tesisi” yapmak için harekete geçti.
Her türlü siyasal ve ekonomik gücü kullanarak “ÇED gerekli değildir” kararı da aldırdılar.
Hangi akıl, hangi vicdan bu karara imza attı.
Balık tutmanın bile yasak olduğu bu koya bir yat yanaşma iskelesi ve turizm tesisi inşaatı, hassas ekosistemi doğrudan tehdit ediyor. İskele inşaatı sırasında yapılacak deniz taramaları, Posidonia çayırlarını yok edecek, deniz suyunun kimyasal dengesini bozacak ve bölgedeki deniz yaşamını geri dönüşü olmayan bir şekilde tahrip edecek. Deniz trafiğindeki artış ise Akdeniz foklarının ve Caretta carettaların yaşam alanlarını daraltacak ve popülasyonlarını ciddi şekilde tehlikeye atacak. 
Karacasöğüt’teki bu projeye karşı çıkanlar yalnızca tarih ve doğa sevdalıları değil, aynı zamanda bölge halkının kendisidir. Yüzyıllardır bu topraklara ve denizlere uyum içinde yaşayan insanlar, bu projenin doğayı ve yerel yaşamı yok edeceğini biliyor. Çevre örgütleri ve aktivistler, Karacasöğüt Koyu’nun korunması için bir araya gelerek hukuki ve toplumsal mücadele başlatmış durumda. Onların talebi, yalnızca mevcut yasal koruma statülerine saygı gösterilmesi ve bölgenin tarihsel, kültürel ve ekolojik mirasının korunması.
Oysa tarihin ve doğanın bu eşsiz birleşimini rant uğruna yok etmek yerine, Karacasöğüt Koyu sürdürülebilir bir şekilde koruyabiliriz. Ekoturizm, çevreye zarar vermeden bölge ekonomisini destekleyebilir; yürüyüş yolları, deniz koruma projeleri ve bilinçlendirme çalışmalarıyla bölge hem yerel halk hem de ziyaretçiler için bir değer olarak yaşatılabilir. Karacasöğüt Koyu yalnızca bir turistik destinasyon değil, insanlık tarihine ve doğaya açılan bir kapıdır. 
Bugün burada yapılacak bir yanlış, yalnızca bölgeyi değil, gelecek kuşakların bu mirası görme ve öğrenme hakkını da ellerinden alacaktır. Karia’nın sessiz tanıkları, Akdeniz’in canlıları ve insanlığın ortak vicdanı için, bu yıkıma dur demek bir zorunluluktur.
İnanın ülke işgal edilse, düşman bu güzelliğe kıyamaz.
@öne çıkar

Tarih: 24-11-2024

FACEBOOK YORUM
Yorum