içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

YAZARIMIZ ERDEM YÜCEL’İN YAYINLANAN KİTAPLARIYLA İLGİLİ SÖYLEŞİ

Datça Havadis Gazetesi Editörü Celal Ersoy sordu, Erdem Yücel yanıtladı..

YAZARIMIZ ERDEM YÜCEL’İN YAYINLANAN KİTAPLARIYLA İLGİLİ SÖYLEŞİ
Haberi Sesli Dinle

Datça Havadis Gazetesi Editörü Celal Ersoy sordu, Erdem Yücel yanıtladı..

-  Bir kaç gün öncesi aynı günde üç kitabınız birden yayınlandı. Bu konuda ne diyeceksiniz?  

-Sizin de belirttiğiniz gibi aynı günde “Sabahattin Ali”, İstanbul’un Bizans Abideleri” ve  “Bir Müze Müdürünün Anıları” isimli üç kitabımın aynı günde yayınlanmış olması tamamen rastlantıdır. Üçünü birden aynı zamanda yazdığım anlaşılmasın. Bu üç kitabım iki yılı aşkın süre önce yazdım ve yayınevlerine vermiştim. Yayınevlerinin kâğıt başta olmak üzere çeşitli sıkıntıları var. Bu yüzden geciktiler.

- Kitaplarınızın konusunu siz mi seçiyorsunuz. Bunu söylerken çok farklı konularda kitaplarınızın olduğunu biliyorum

-Yazarlığa başladığım ilk zamanlarda öyleydi. Tanınmamış bir yazardan kitap yazması istenir mi?

Siz yazarsınız tanıdığınız veya size destek olacak biri varsa işiniz kolaylaşır. Kısacası bu biraz şans işidir.

Bu yönde şansın önemi büyüktür. Ben kendimi bu konuda  şanslı sayarım. İlk üç kitabım olan “Boğaziçi Koruları”, “Yeni Cami Hünkar Kasrı”, “Gebze ve Eskihisar”  Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Genel Müdürü dostluğunu kazanmakta onur duyduğum Çelik Gülersoy tarafından basıldı. O olmasaydı onların basılacağını hiç sanmıyorum. Ancak aradan yıllar geçip basında ve yayıncılıkta bir yere oturduğunuzda işler değişiyor. Şimdilerde bir kitap yazıp basar mısınız diye yayınevlerinin kapılarını aşındırmıyorum. Teklif onlardan geliyor şu konuda bir şeyler yazar mısınız diye,… Yazabileceğim bir konu ise olumlu yanıt verip çalışmaya başlarım. 

- Hangi yayınevleri kitaplarınızı basıyor?

Şu anda Puslu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kitabı Mukaddes Yayınları kitaplarımı basıyor. Arkeoloji ve Sanat yayınlarında da bekleyen kitaplarım var.

- Kaç kitabınız oldu şimdiye kadar?

Bu soruyla katıldığım televizyon kanallarındaki söyleşilerde hep karşılaştım. Doğrusunu söylemek gerekirse;  tam sayısını bilmiyorum. Bazı kitaplarım birbirlerinden farklı dillere çevrildi. Onları tek mi yoksa kaç dilde ise ayrı ayrımı saymalı bilmiyorum. 1970’li yılardan beri yazıyorum. Yalnızca bildiğim Datça’ya yerleşeli on bir yıl içinde on dört kitabım yayınlanmış bazı yayınevlerinde de basılmaya bekleyen birkaç kitabım var.

- En sevdiğiniz kitabınız hangisidir?

-Bu soruya da yanıt vermek çok zor. Bir babaya hangi çocuğunu daha çok seviyorsunuz diye sorsanız o da zorlanır. Ancak bazılarının öne çıktığını düşünüyorum. Örneğin Kitabı Mukaddes yayınlarından çıkan “Bizans Resim Sanatı ve İkonalar”, “Ayasofya”, “Kariye” ve son olarak “İstanbul’un Bizans Abideleri” kitaplarımın tümü üniversitelere, bilimsel kişilere, meraklılarına Bizans Sanatı konusunda tüm sorularına yanıt vereceğini sanıyorum.  Onların dışında Puslu Yayıncılıkta çıkan “Sanal Aşk Kaçamakları” internetin ortaya çıktığı yıllarda toplumun, özellikle eğitimli kesimin cinsellik başta olmak üzere sorunlarını ortaya koymaktadır. İBB’nin önceki yıllarda yayınlamış olduğu “Erdem Yücel Mazide Kalanlar” kitabı ise aile geçmişimden başlayarak yaşamımdan kesitleri içermektedir. Son olarak yayınlanan “Bir Müze Müdürünün Anıları” ise onun devamı niteliğindedir. Kısacası bu kitaplarımı daha çok seviyorum desem doğru söylemiş olurum.

- Birbirinden farklı konuları yazdığınıza göre kaynak aramakta zorlanıyor musunuz?

-Güzel bir soru. Çeşitli konularda yazmak için kütüphanelere ihtiyaç duyulur. Ama benim çeşitli konuları içeren 5000’den fazla kitabım var. O yüzden benim kütüphanem bana yetiyor. Bu arada yeri gelmişken belirtmek isterim; eşim Cemile Yücel bazı kitaplarımın resmi olarak editörlüğünü yapmasının yanı sıra her yönden bana yardımcı oluyor. O da benim şansım.

- Yazmayı istediğiniz ama yazmadığınız veya yazamadığınız konu var mı?

-Yıllar öncesi Türk Edebiyatında hikâyelerimi yayınlamış, sonra o konuyu nedense bırakmıştım. Bir yayınevi sahibi dostum roman türünü neden denemedin demişti. Onun hatırlatması üzerine 3-4 yıl önce ilk defa bir romana başlamış, sonra gelen teklifler üzerine onu rafa kaldırmıştım. Aşağı yukarı 70-80 sayfa yazmıştım. Şu arada onu tamamlamak istiyorum. İlginç ve kimsenin aklına gelmeyen bir konuyu ele almıştım. Onu tamamlarsam aklımda kendi yaşantımdan kesitler içeren bir roman daha düşünüyorum.

- Basınla nasıl tanıştınız?

-Bu biraz şans ve çevre işi… Üniversiteyi bitirdiğim yıl babamın arkadaşı Mimar Zeki Sayar’ın ısrarı ile onun çıkardığı Arkitekt dergisinde birkaç yazımın yayınlanması beni tetiklemişti. Ardından Vefa Lisesinde hocam olan Reşat Ekrem Koçu, Cemal Kutay ve Çelik Gülersoy beni bu yolda teşvik ettiler. Hepsini rahmetle anarım.

-Şu anda yazmayı düşündüğünüz kitaplarınız var mı?

- İBB “Boğaziçi Yalıları” kitabımı geçen yıl yayınlamıştı. Şimdi Boğazın kuzey yakasını yazmak istiyorum. Yeri gelmişken belirtmek isterim ben Kuzguncuklu bir Boğaz çocuğuyum. Bu arada bir yayınevi “II. Dünya Savaşı ve Türkiye” konusunu önerdi.  II. Dünya Savaşı benim çocukluğumun geçtiği yıllardı, o konuda pek çok anım İBB ve Üsküdar Haber’de yayınlanmıştı. Onu yazmak isterim.

- Son bir soru bir yazar olmayı düşünenlere ne tavsiye edersiniz?

- Bizim basınımızda arkanızda birileri yoksa yer edinmeniz biraz zor diye düşünüyorum. Bazı gazetelere paraşütle inenleri hesaba katmıyorum. Öncelikle Türkçeyi iyi kullanmak, çok okumak ve okuduğunu düşünmek bence yazar olmanın öncelikleridir. Bu arada meşhur bir sözü de yinelemek isterim; gazeteci veya yazar sonradan olunmaz biraz da doğuştan bir yetenektir.

-Teşekkürler Erdem Yücel

Erdem Yücel’in özgeçmişi?

Arkeolog, müzeci, yazar. 1936 yılında İstanbul’da doğdu. Kuzguncukludur.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nü bitirdi (1964). Bu arada Sanat Tarihi Bölümünün Türk- İslam ve Bizans Sanatı sertifikalarını da verdi.

Bursa Arkeoloji Müzesi’nde göreve başladı, Türkiye’nin birçok ilinde çeşitli görevlerin yanında uzun yıllar İstanbul Ayasofya Müzesi dahil, Müzelerde Müdür Yardımcılığı ve Müdürlük yaptı. (1971-1996)

Daha sonra Trakya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak görev yaptı. Trakya Üniversitesinin arkeoloji, sanat tarihi ve tarih bölümlerinde (1996-2002). Mimar Sinan Üniversitesinde süsleme sanatları dersleri verdi (2003-2005).

Yazın hayatına 1969 yılında Tercüman Gazetesinde Reşad Ekrem Koçu’nun desteğiyle başladı. Sondaki dönemlerde Cemal Kutay’ın desteğini gördü. Ardından, birçok gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Halen Yapı, Arkeoloji ve Sanat ile İstanbul 1453 dergilerinde yazmaktadır.

Yayınlanmış yüzlerce eserleri vardır. Bunları Ayrıntılı olarak Özgeçmişim adı altında köşe yazısında ayrıca detaylı yayınlayacağım.

Arkeoloji ve Sanat Dergisi yazı işleri müdürlüğü, Sultanahmet News ve İstanbul Forever dergilerinin genel yayın yönetmenliği,  H.Port ve Kenthaber internet gazetesinin yayın koordinatörlüğü ve köşe yazarlığı yapmıştır.  Günümüzde Datça Havadis. Önce Vatan ve Üsküdar Haber gazetelerinde yazarlığı yapmaktadır.

Tarih: 25-07-2023

FACEBOOK YORUM
Yorum