içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Sonradan Datçalıdan Datça Hikayeleri (12)

Datça’da Bademli Yaşam…

Sonradan Datçalıdan Datça Hikayeleri (12)
Haberi Sesli Dinle

Datça’da Bademli Yaşam…

Datça Havadis: (Adil Çulhaoğlu)

Datça’da Pazar yerine ilk gittiğimde çağlasıyla tanıştığım Bademin bahçesi  değil, tarlası olduğunu  köylere gittiğimiz ilk günlerde öğrenmiştim. Olgunlaşmadan toplanan yeşil çağlalar turfanda olarak toplanıp ilk ürün olarak Datça pazarında satıldığı gibi, büyük şehirlerde tezgahlarda Ocak ayından itibaren  yer almaya başlıyormuş. ‘Datça köylülerinin cebine para girmeye başlıyor yılın ilk aylarında. Herkes çağla toplamakla meşguldü biz, Serdar Uslu ile Knidos’a giderken. Datça’nın batısındaki köylerine Betçe denir diyor Serdar. Mesudiye, Yaka, Sındı, Cumalı ve Yazı köyünün bulunduğu bölge dağlık ormanlık zeytin ve Badem tarlaları ile kaplı.  Badem çiçeklerinin manzarasını kaçırmış olduğumu öğreniyorum. Yaz aylarında badem ağaçları önce çırpılıyor, kabuklar soyuluyor, kırılıyor ve  esas yenilebilen badem ortaya çıkıyor. Ak, Nurlu ve Sıra adıyla üç gruba ayrıldığını öğreniyorum. ‘Toplanan çağlaları köylüler ihtiyaçları olduğu zaman kırıp satıyorlarmış. Kabuğu soyulmuş  halde kırılmamış olarak da pazarda da satanlar oluyormuş. Her yıl badem kırıldığı temmuz Ağutos aylarında ‘datça Belediyesince düzenlenen Badem festivalinin tertip komitesinde ben de Turizm Müdürü olarak görev almaya başlamıştım.

 Yaka Köyünü geçince çağla toplayanlar birkaç avuç çağla ikram ediyorlar. Yaka Köyünü geçince yol boyunca sağlı sollu tarlalarda çoğunluğu badem ağaçlarıyla dolu tarlalar uzanıyor. Knidos gezimizin arkasından, Değirmen bükü yolunda Esentepe’de Yıldıray’ın lokantasına gidiyoruz Serdar ile tavuk  ve salata nın arkasından tatlı olarak ballı badem hazırlayıp getiriyor bir tava ile Yıldıray. Tabağa koyduğunda sıcaktı. Nasıl yapıldığını sorduğumda anlatmıştı. Badem zeytin yağında hafif kızartılıp tabağa konduktan sonra üzerine bal ilave ediliyormuş. ’Bu tatlı güç verir, afiyet olsun ’ diyordu, bize  gülümseyerek  Yıldıray. Enfes bir tattı. Ballı badem daha sonraki lokantalardaki yemeklerde aradığımız tatlı olmaya başlamıştı. Ancak her yerde  bulmak mümkün olmuyordu.

Daha sonraki aylarda biz de,  bademin ‘güç veren etkisini ‘ anlatan yazılar yayınlatalım, bademin satışı artsın  diye düşünmüş, ama kabul görmemişti. Birkaç ay sonra  TV’lerde Fisko Birliğin ‘aganini’ reklamları yayınlanınca, ‘aga nini’nin’ Datça’da var olduğunu da konuşulmaya başlanacaktı.

İlerleyen yıllarda, Betçe yolculuğumuzun birinde badem silkeleyen bir köylüye kolay elsin diye seslenmiştim. ’Ben Palamutbüklü Mehmet Uzun,  nerden çıktı bu turizm, bademi toplayacak adam bulamıyoruz’ diyordu. Köylerde gençlerin turizm meslek lisesinde okumaya başlamaları, ardından otellerde ve teknelerde çalışmaya giderek, turizm sektörüne kaymalarıyla, köylerde genç sayısının azaldığını gören köylüler bana  serzenişte bulunuyorlardı.  Badem toplatmak için Datça dışından işçi getirmek zorunda kalanlar olmuş.

Datça merkezde birkaç badem bal  satan dükkandan, günümüzde  her köşede bal badem, zeytin yağı ve çeşitli yöresel ürünler satan dükkanlar açıldığını görmek mümkün.

Lokanta ve kafelerde künefenin sıcak olarak servis edildiği gibi, Datça’ya has bir tatlı olarak sıcak servis yapılmasını önerdiğim Ballı badem, sadece badem ile balın karıştırılarak kavanozlarda satışa sunuluyor.

Tarih: 21-11-2023

FACEBOOK YORUM
Yorum