içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

1 Nisan şakası gibi seçim!

Seçim akşamı televizyonun karşısına geçip, her seçim sonrasında yaptığım gibi biraz umutsuzlukla alınacak ilk sonuçları bekledim. Yayın yasağı kalkıp ilk sonuçlar ekrana düşmeye başladığında şaşkınlığa düşmedim dersem yalan söylemiş olurum. Yıllardır yapılan her seçimde meğer hüsrana uğramaya alışmışım veya şartlanmışım. Bu kez de öyle olacak sanıyormuşum…
İlk sonuçları öğrenmeye başladığımda; 1 Nisan şakası mı diye düşünmekten kendimi alamadım.  Sonra da aklıma çok önceki yıllarda insanların birbirlerine yaptıkları 1 Nisan şakaları geldi. Dostlar birbirlerini 1 Nisan’da olmayacak şekilde aldatırlardı.
1564 yılında Fransa Kralı IX. Charles, yılbaşını 1 Nisan’dan 1 Ocak’a aldırınca, insanlar bu geleneği sürdürür ve şakalarla, komik hediyelerle 1 Nisan’ı kutlamaya devam ederler. O gün bugündür 1 Nisan’ı şaka günü olarak kutlanıyor ve yılın başı 1 Nisan olmuştu. Ancak 1 Nisan’ı yılbaşı kabul edenlerle alay etmek için şakalar yapılmış, bir süre sonra da 1 Nisan şakaları gelenek olmuştu. O tarihi kabul edenlere Nisan balığı veya Nisan balığı aptalları denmişti. Avrupa gazeteleri 1 Nisan’da “April fısh” gibi başlıklar attığı da görülmüştü. Bu tür şakalar yaygınlaşınca yüzyıllar boyunca insanlar birbirlerine şaka yapmayı adet edinmişti.
Seçimle Nisan balığının ne alakası var derseniz; haklısınız. İlk sonuçları alınca bende böyle bir çağrışım yaptı. Yaklaşık 50 yılı aşkın süredir oy kullanırım; her hüsrana uğradığımda inşallah bir daha ki seçime demiştim. Oysa yıllar yılı o bir daha ki seçim bir türlü gelmek bilmedi. Tâki bu yerel seçime kadar… Televizyon ekranlarındaki haritalarda Ege, Akdeniz ve Trakya’yı kırmızı Anadolu’nun büyük kısmını sarıya büründüğünü görmeğe alışmış bir kişi olarak Anadolu’nun gelincik tarlasına dönüşmüş olmasına önce şaşırdım ve sonra bu gece rahat bir uyku çekeceğimi anladım. Nitekim de öyle oldu.
Gerçekten bu seçim şaka gibi beklenmeyecek, tarihe geçecek  şekilde sonuçlandı. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Muğla, Aydın gibi şehirlerin dışında CHP, AKP’nin kalesi sayılan Balıkesir, Bursa başta olmak üzere büyükşehirlerin ve ilçelerin çoğunu almayı başardı. Onun yanı sara İYİ Parti, MHP, DEM beklenmeyecek şekilde oy kaybına uğrarken YRP büyük bir yükselişe geçtiği görüldü. Önümüzdeki seçimlerde de büyük rolü olacağının sinyallerini verdi. 
Bu sonuçlar sürpriz şekilde  nasıl gelişti diye başta siyasiler olmak üzere ekranlarda yorumcular bundan böyle görüşlerini dile getiriyorlar, daha da çok konuşacaklar…
Sürprizli denilecek seçimin ana nedeni ekonomiye dayanıyor. İnsanlar geçinmek istiyor, yoksulluktan kurtulmak istiyor. Enflasyona bir türlü çare bulunamadı. Bu seçimin sonuçlarında en büyük etken bence; emekliler, iş bulamayan, geleceğe umutla bakamayan gençler, atanamayanlar ve işçiler oldu. Özgür Özel, Ekrem. İmamoğlu, Mansur Yavaş ve ekipleri seçimi sürükleyenler oldu. Karşılarındaki rakipleri çok zayıf kaldı. CHP’deki değişimin, taze kanın da sonuçlarda etkisi büyük oldu. Kemal Kılıçtaroğlu olsaydı bu sonuç alınabilirdi gibi düşünenler varsa; bence alınamazdı Özgür Özel CHP’yi çok daha güçlendirdiği, adaylarda taviz veya ödün vermediği çok açıktır. Bu da tarihi başarıyı da getirdi.
Seçimde umduğunu bulamayan liderler; şimdi ne yapar, yerlerinde kalırlar mı diye düşünenler varsa’da onlara yanıtım yine yerlerinde kalırlar olacaktır. Hafızalarımızı tazeliyelim; yıllar öncesi bir seçimde MHP meclise girememiş, Bahçeli çekiliyorum;  birkaç gün sonra tabanın desteği ile çekilmeyeceğim demişti. Benim en çok merak ettiğim Meral Akşenir ne yapacak?
Tarih mi yazacağım, yoksa tarih mi olacağım demişti.
Bu seçim bir kez daha gösterdi ki; ittifakların hiçbir faydası olmuyor. Artık ittifaklar dönemi kapanmış olmalı. Geçen seçimde CHP’nin kazanamayışının en büyük nedenlerinden birisi de altılı masa olduğu şimdi bir kez daha ortaya çıkıyor. Kısacası altılı masanın yararından çok CHP’ye zararı olmuş.
O masanın ortaklarının bu seçimde aldıkları oy ortada, liderlerinin isimleri bile geçmiyor.
Bence bu seçimde üzerinde durulacak önemli bir nokta; artık insanlar boş veya olmayacak vaatlere kanmıyorlar. Söylenen aşağılayıcı sözlere itibar etmiyorlar. 
Bundan sonra ne olur; bazıları erken seçim sözü ediyorsa da artık dört yıl seçim falan olmaz diye düşünüyorum..
CHP’’nın 50 yıl sonra birinci parti olacağını düşünenler; acaba var mıydı diye düşünüyorum.
Yanılmıyorsam Asu Maralman’ın bir şarkısı vardı: olur olur bal gibi olur…

 

Bu yazı 895 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum