içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Cambaz her zaman gündemde!

Kısa bir süre önce kaybettiğimiz, bir zamanlar Tercüman Gazetesinde birlikte olduğumuz Rauf Tamer’in her zaman gündemini koruyan bir yazısı vardı; Cambaza Bak…

Yanılmıyorsam Rauf Tamer bu yazısını 1979 yılında yazmıştı. Çoğu  kişinin bildiği kıssadan hisse olan bu yazıyı yeri geldiğinde bende gündeme taşımıştım. Pek çok şey ifade eden bu yazıyı bir kez daha gündeme taşımakta yarar vardır diye düşünüyorum.

Bir zamanlar kasabanın birisine bir cambaz gelmiş. Kasabanın meydanına direkler dikilerek arasına tel gerilmiş. Hava kararırken kasabalılar ip üzerinde yürüyecek cambazı seyretmek üzere meydanı doldurmuş... Kasabanın en güzel kızlarından birisi de tel üzerinde hünerini gösterecek cambazı seyretmeye koşmuş. Cambaz yürüyerek telin ortasına geldiği sırada genç kız arkasında birisinin kendisine kısa aralarla değdiğini hissetmiş.  Eski İstanbul tramvaylarında bu olaya bazen rastlanır ve ona fortçuluk denirdi.

Genç kız hışımla arkasına döndüğünde kasabanın bıçkınının icra-ı sanat (!) etmekte olduğunu görünce terbiyesiz ne yapıyorsun demiş. Bıçkın ise hiç istifini bozmadan;

“Cambaza bak” demiş...

Bu söz üzerine genç kız yeniden ip üzerindeki cambaza bakmış; ancak arkasındaki dokunmalar daha da artınca rahatsızlığını belirtecek şekilde yeniden arkasındaki ikaz etmişse de aynı sözle; cambaza bak ile karşılaşmış…

Gerçekten her devirde ve ortamda kıssadan hisse bir fıkra...

Şimdi biz günümüze dönelim. Siyasiler gündemi değiştirmek, insanları önemli olaylardan uzaklaştırmak istediklerinde mutlaka cambaza bak fıkrasını hatırlatacak bir şeyler bulur ve toplumun dikkati başka yöne çevrilir. Bu arada güdümlü ve taraflı basın daima gündemi değiştirecek, asıl gündemden uzaklaştıracak konuları ortaya  atarlar…Bazı kalem erbabı da ne şiş yansın ne de kebap örneği yazılar yazarlar.  Böylece toplumun çoğu yurt içerisinde ve dışarısında nelerin olup bittiğinden habersizdirler. Bu arada balık hafızalı sözü de çoğu kez gündemde yerini alır.

Enflasyonun yükselmesi, toplumun belirli kesimlerinin geçim sıkıntısı, çarşı ve pazarlarda insanların isteklerini alamayıp şikâyetler başlayınca işte o zaman cambaz ortaya çıkar ve kendisine baktırır.

 

Türkiye’de devletin en üst seviyesinden yerel yönetimlere kadar sistemli bir kadrolaşmanın olduğu da gerçek... Kurumlardan bazıları çok kolay teslim olmuş, bazıları da azda olsa direniyor.

Bizler cambaza bakıyoruz.

Geçen gün bir dostum sordu;

Acaba bir devlet dairesine veya yerel yönetime işi icabı gittiğimde memura “Günaydın mı, yoksa Selamun Aleyküm mü desem” diye…

Ben yanıt veremedim...  Sanırım ben de cambaza bakıyordum!..

Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesinin” ders kitaplarından çıkarıldığı andımızın okullarda söylenmediği söyleniyor...

Sanırım yine cambaza bakıyoruz.

Tel üzerindeki cambazlar bazen iki ayaklarına bağlamış, bu nedenle tenekelerle yürüyor, etrafa gülücükler atıyor.

 

Bu yazı 2627 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum