içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Futbol mu, siyaset mi ve savaş mı?

Portekiz Başbakanı António de Oliveira Salazar, ülkesini 1932-1968 yılları arasında yönetmişti. Günümüze ondan arta kalan; Ben ülkeyi üç F ile yönetirim” sözü olmuştu. Portekizli diktatör bu sözüyle halkının en çok önem verdiği üç şeyin futbol, fiesta ve fado’ya önem verdiğini, diğerleriyle pek ilgilenmediğini mi söylemek istemişti?
 Zaman zaman onun bu sözü tartışılır.
Bizim ülkemizde fado ve fiesta yok ama futbol var. Çoğumuz futbolla yatıp futbolla kalkıyoruz. Gazetelerin çoğu futbolla ilgili haberlere öncelik veriyorlar. Yabancı bir futbolcu transfer edilince gece yarıları hava medyalarına doluyor, onları karşılıyoruz. Böyle olunca da siyasetçi de futbolla ilgileniyor. Kulüpte önemli bir görev alırsa medyada demeçleri birbirini izliyor, boy boy resimleri çıkıyor.
 İyi mi yapıyor, kötü mü yapıyorlar;  onu ben değil sizler yorumlayacaksınız.
Birkaç gündür gündeme yerel seçimlerden, kaza yapan oğluyla ABD’ye kaçan anneden, Hatay’daki adaylık olayından, bazı belediye başkan adaylarının mal varlıklarından, ve kendi partisinden aday olamayınca başka bir partiden aday olanlardan  çok  Fenerbahçe- Trabzon maçı oturdu.
Gerçekten garip, üzücü, ürkütücü bir Süper Lig yaşıyoruz. Bir kulüp başkanı sahaya girip hakemi yumrukluyor, bir diğeri takımını küme düşme pahasına sahadan çekiyor. Alt ve amatör liglerde nelerin olup bittiği basına yansımadığından bilmiyoruz.
Televizyon ekranlarından izlediğimiz kadar Trabzon’da bir futbol rezaleti veya cehaleti yaşandı. İnsan elinde olmadan düşünüyor; orada da maç mı yoksa savaş mı yapıldı?
Fenerbahçe ve Trabzonlu futbolcular arasında sorun yoktu ama tribünlerdeki fanatik denilen bazı cahillerde vardı. Fenerbahçe’nin son dakikalarda attığı golle maçı 3-2 kazanmasıyla birlikte sporun ne olduğunu bilmeyen cehalet tribünlerden sahaya inerek Fenerbahçeli futbolculara saldırdılar. Kimi maskeliydi, birinin elinde bıçak, bir diğerinin elinde ucu sivri köşe gönderi vardı. Fenerbahçeli futbolcular büyük suç işlemişlerdi; suçları, maçı kazanmaktı. 
İşin garibi bir zamanlar Fenerbahçe formasını giymiş olan Trabzon Teknik Direktör yardımcısının o gürültü patırtı içerisinde Fenerbahçeli futbolcuları kovaladığı söylendi. 
Avrupa’ya bir kez daha rezil olduk. Yabancı medya bu olayı anında duyurdu. UEFA’dan ne ceza gelir ?
Şimdilik bilemiyoruz.
Fenerbahçe 2015 yılında Trabzon’dan Rize’ye giderken otobüsü kurşunlanmış, ölüm tehlikesi atlatılmıştı. Bazıları balık hafızalı olduğundan bu olay çabuk unutuldu, saldırganlar bulunamamıştı.
Bu çirkin olay Trabzon’a mal edilmemelidir. Türk futbolunda Trabzon’un ayrı bir yeri vardır. Yıllar öncesi Trabzonspor üç büyük kulübün hegemonyasındaki şampiyonluğu onlardan almış ilk takımdır. 
Trabzonlu taraftarların büyük çoğunluğunun bu çirkin olaya karışmadığı görüldü. Kendisini taraftar sanan bir avuç fanatik veya cahilin bir şehri ve onun takımına gölge düşürmesine hakkı yoktur. Kuşkusuz bu olaydan sonra şehir ve takım ceza görecektir.
Tansiyonu yüksek olan bu maçta güvenlik zafiyeti vardı; Şampiyonluğu etkileyecek olan bu maçta stat görevlileri değil emniyet güçleri görevlendirilmeliydi.
Yöneticiler bunu nasıl göremedi; şaşmamak elden gelmiyor.
Maçın ikinci devresi başladığında bir şeylerin olacağının sinyalleri vardı. Tribünlerden sahaya meşaleler, torpiller, yabancı maddeler atılıyor. Fenerbahçe kalecisi ile yan hakeme sert cisimler gelmiş onların yaralanmalarına neden olmuştu Oysa ikinci devrede emniyet güçleri tribünlerde yerlerini almış, fanatikleri dışarı çıkarsalardı olaylar büyümeyecek, futbolumuzda rezil olmayacaktı.
Önceki haftalarda Ankaragücü başkanının sahaya inip yumrukladığı hakem maçı tatil etseydi bu çirkinlikler yaşanmayacaktı. Anlaşılan o cesareti bilemediğimiz nedenlerle cesaret edemedi. UEFA bu hakeme maç verir mi; onu da bilemiyoruz.
Maç sonrası gözaltına alınanlar tutuklanan olduğunu medyadan öğreniyoruz; Avrupa’ya rezil olmamızı engeller mi?
Bu arada Fenerbahçe tarihi bir karar aşamasına geldi. Başkan Ali Koç Kulüpler Birliği Başkanlığından istifa ettikten sonra;
 “Biz kendi ülkemizde bu muameleyi görmeyi kabul etmiyoruz. Kendi göbeğimizi keseceğiz. Bu ligde bize yer yok. Gerekiyorsa Süper ligden çekilip alt lige düşeceğiz.”
Başkan Ali Koç’un Nisan ayının başındaki  olağanüstü kongre nasıl bir karar verir şimdiden kestirebilmek biraz zor.. Fenerbahçe’yi hasım gibi görenlerin ola ki takım ligden çekilirse mutlu olacaklar mı?
Türk futbolu gelişiyor mu¸ yoksa liyakati olmayanların  elinde geriliyor mu?

 

Bu yazı 815 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum