Erdoğan Varol

İnanın bugün elim kaleme gitmiyor. Çünkü elimi nereye atsam, ne yazmak, ne anlatmak istesem, hep acı, hep kan, hep umutsuzluk. 
Önce Türkiye’yi ele alalım. Yöneticilerimiz ne kadar güllük gülistanlık gibi göstermek isteseler de ülkemiz hiç de öyle değil. Sorunlarımız diz boyu.
Örneğin, Erzincan’ın İliç ilçesinde toprak altında kalan 9 işçimizin cenazelerine hâlâ ulaşılamadı. Toprak altındaki madencilerin aileleri isyan ediyor. “Sahipsiz Kaldık” diyorlar. 
Biz de soruyoruz, ülkemiz çalışanları neden ölüyorlar?
Bu arada, orada imzalanan anlaşmalardan pis kokular gelmeye devam ediyor.  Yapılan hatalar yüzünden ülkemizin büyük zararlara uğradığı da görülüyor. Ama en önemlisi altın çıkarmak için kullanılan siyanür ve civanın yer altı sularına ve hatta hatta Fırat nehrine karışması ve bu olayın insan sağlığı açısından içinden çıkılmaz büyük zararlar vereceğinin anlaşılması! 
Ancak tüm uyarılara karşın kimse, yani etkili ve yetkililer kılını kıpırdatmıyor. Bizim de “sonumuz hayırlara vesile olsun” demekten başka çaremiz kalmıyor. 
*****
Ülkemizdeki ikinci sorun yargı organları arasındaki top çevirmeler. Daha doğrusu Anayasa Mahkemesi üzerinden oynanan oyunlar…  Öyle ki eğer dikkatli davranılmazsa Anayasa Mahkemesinde parti kapatma kararlarının da verilebileceği nitelikli çoğunluk Cumhurbaşkanı RTE’nin atadığı üyelere geçecek. Böyle anlatınca pek birşey anlaşılmıyor ama, şöyle dersem anlaşılır sanırım: Tek adam yönetimi ve rejimi galip gelirse CHP ve DEM olmak üzere istediği partiyi kapatır, kapattırabilir..
*****
Bu arada, iktidar laik eğitime darbe vuran uygulamalarına bir yenisini ekledi. MEB’nın okullarda İmamları sınıflara sokması, küçücük beyinlerin şeyhlere ve tarikatlara terkedilmesi yetmedi. Biyoloji eğitiminde de değişikliğe gidildi. Liselerde okutulan bu dersin içeriğine  “Yaratılış felsefesi” eklendi. Düzenlemede yaratılış ayet ve hadislerle anlatılmaya başlandı. Bu konuda daha önce YÖK tarafından görevden uzaklaştırılan Saidi Nursi taraftarı bir profesörün etkili olduğu iddia edildi. 
Umarım ülkemizi bu durumlara düşürenler layığını bulur!
*****
Biliyorsunuz Dünya’nın bir çok yerinde insanlar kan ve ateşle sınav veriyorlar… Örneğin İsrail’in Gazze’de yaptıkları. Örneğin Ukrayna ile Rusya arasında süren savaş. Örneğin öbür komşumuz Suriye’de USA destekli iç çatışmalar…
Bunlara tek tek baktığımızda ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. 

İsrail’in Gazze Şeridi’nde 7 Ekim 2023’ten bu yana süren savaşta öldürülen Filistinlilerin sayısı 29 bin 606’ya yükseldi. Bu kayıpların 11 bini çocuk, 7 bin 500’ü de kadın… 65 bin 387 kişi de yaralandı…
İsrail tarafının kayıpları ise bilinmiyor. Çünkü açıklama yapılmıyor. Yapılan münferit açıklamara göre, İsrail tarafındaki kayıp sayısı bin kişiyi bile 
bulmuyor..
2017 sayımlarına göre  Gazze’nin nüfusu 590 bin 048 kişi… İsrail’in nüfusu ise 
9 milyon 459 bin 260  kişi… Böyle bir karşılaştırma yapıldığı zaman facianın büyüklüğü daha iyi anlaşılıyor. 
Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş ve Suriye’deki iç karışıklıklarda ne kadar insanın yaşamını yitirdiğini ise bilemiyoruz. Çünkü oralarda da ortalık toz duman!
Yine soruyoruz bu insanlar niye ölüyorlar?

Bu günlük de bu kadar!
Hoşçakalın! Sağlıcakla Kalın!
Datça Havadis’siz Kalmayın!