içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

FACİA!

Değerli okurlarım. Ateş düştüğü yeri yakar diye bir atalar sözümüz var. Hemen hemen herkes bu deyimi bilir… Gerçekten öyledir. Gazetelerde çıkan şehit haberlerini o kadar kanıksadık ki, sadece fotoğraflarına şöyle bir bakıp geçiyoruz. 
Ancak işin aslı öyle değil, o “Vatan Sağolsun!” diyen şehit yakınlarının hepsi fakir fukara ve garip guraba evladı. Yani yoksullar! Nedense varsıl çocukları şahadet şerbetini pek fazla sevmiyor ve şehit düşmüyor.

*****
Lafı fazla dağıtmadan, içimizi yakan başka bir habere geçeyim. Gazeteler bunu “Göz göre göre facia” başlığıyla verdiler. Neden diye sormayın? Çünkü, daha önce siyanür havuzundaki sızıntı ile gündeme gelen Erzincan İliç’deki yabancı bir şirkete ait olan madende, yaşanan toprak kayması sonucu 9 işçi göçük altında kaldı. İşte bu yüzden böyle bir başlık atıldı. 
Faciada göçük altında kalan 9 işçiyi arama çalışmaları sürerken, madenin yüzde 80’ine sahip olan Kadana-ABD ortaklı şirket, faciadan birkaç saat sonra İliç ve Artvin projelerini büyüteceğini, Giresun ve Gümüşhane’de de sondaja başlama planları olduğunu açıkladı. Ama göçük altında kalan işçi yakınlarının ve sömürge madenciliğine karşı olanların söyledikleri dinlenmiyor, hatta yasaklanıyor.
Öte yandan, maden şirketinin çıkarılan altını ülkesine götürdüğü, geriye katledilen doğanın kaldığı ve kamunun yüzde bir pay aldığı da öğrenildi.
Siyanür havuzundan Fırat Nehrine sızıntı olabileceği gerçeği ise saklanıyor. 
Umarım bundan sonra facia ile ilgili gerçekler saptırılmadan kamuoyuna açıklanır ve şeffaf bir hâl alır.
Altın madeninde kapasite artışına onay veren ismin ise, dönemin Çevre Bakanı ve günümüzün AKP’nin İstanbul Belediye Başkanı Adayı Murat Kurum olduğu öğrenildi. 
*****
Makalemi, bir fıkra ile bitirmek istiyorum. Nereden çıktı demeyin. Okuyunca nereden çıktığını anlayacaksınız…
Adamın biri çok uzun yıllar yurt dışında kaldıktan sonra ülkeye dönmüş. 
havaalanından evine gitmek için bir taksiye binmiş. 
Yolda giderken yanında sigarası olmadığını hatırlamış ve şoföre bir markette durmasını, sigara alacağını söylemiş.  
Şoför gitmiş bir caminin önünde durmuş ve ''buyrun beyim, sigaranızı alın'' demiş. 
Adam şaşırarak ''nasıl yani? burası cami'' demiş. 
Şoför, ''beyim artık ticaret camilerde yapılıyor'' demiş. 
Şaşkınlığı artan adam ''burası ibadet yeri değil miydi, hocalar, imamlar nerede? Peki ibadet nerede yapılıyor?'' diye sormuş. Şoför ''beyim ibadet üniversitelerde'' diye cevap vermiş. 
Adam ''profesörler, doçentler nerede; eğitim, eğitim nerede yapılıyor?'' demiş. 
Şoför sakin sakin ''beyim eğitim hapishanelerde'' diye cevap vermiş. 
Adamcağız panik halinde ''ya hapishanedeki hırsızlar, düzenbazlar nerede?'' deyince, şoför cevap vermiş...
''Beyim onların hepsi şimdi mecliste...''

Bugünlük de bu kadar!
Hoşçakalın! Sağlıcakla Kalın!
Datça Havadis’siz Kalmayın! 

Bu yazı 1275 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum