içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

YANIT YOK!
YANIT YOK!
 
Geçen hafta yayınlanan son yazımda önce Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen toprak kaymasında ölenlerden söz etmiş ve şu soruyu sormuştum. “Biz de soruyoruz, ülkemiz çalışanları neden ölüyorlar?”
Yazımın devamında ise sorumu ülke dışına taşımıştım. 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’nde, çocuk, kadın ve asker dışında yaşamını yitirenlerle Ukrayna-Rusya savaşında ölenlerin kaç kişi olduğunu sorgulamış ve şu soruya yanıt aramıştım: “Yine soruyoruz bu insanlar niye ölüyorlar?”
Ancak iki soruma da yanıt alamamıştım. Neden mi? Para yüzünden…
Ne alakası var? diyenleri duyar gibiyim. Hemen yanıt vereyim!
Bu ülkemiz için de böyle dünya için de böyle. Ülkemizde toprak altında kalan 9 Can, zenginlere ait olsaydı. Tüm imkanlar, olanaklar İliç’e yığılırdı. Ama maalesef öyle olmadı.
Soruya dünya çapında yanıt ararsak, karşılaşacağımız manzarayı aşağıda anlatmaya çalışacağım. 
Dünya’nın para kaynakları kimin elinde, kapitalist dünyanın birikimi kimlerde ve nerede?
Yanıtları duyuyorum. Ancak net ve açık değil. Çünkü insanlarımız korkuyorlar. Korku ile yaşıyorlar. Korku girdabının içinde çırpınıyorlar. Öyle ki haklarını bile savunamaz hale gelmişler. Günümüzü değil asırlar önce yaşamış Napolyon Bonaparte adlı Fransızı akıllarına getiriyorlar. Haksız da değiller. Çünkü bu Fransız devlet adamı, savaş kazanmanın sırrını; Para, Para, Para diyerek özetlemiş ve yeryüzünde herşeyin paraya bağlı olduğunu dile getirmişti. 
İşte ben de bu yüzden soruma yanıt alamamıştım. O zaman ben yanıtlayayım kendi sorumu. Dünyanın sermayesi Yahudilerin elinde olduğu için, Kapitalist Dünya Gazze Şeridi’nde tüm cümle alemin gözü önünde meydana gelen katliama, hatta soykırıma sesini çıkarmıyor, daha doğrusu çıkartamıyor!
Bilmem itirazı olan var mı?
*****
Lafı fazla uzatmadan yine ülkemize dönelim. Ülkemiz günümüzde geriye adım attırılmaya çalışılıyor. Maalesef başımızda olan yabancı ülke sevdalıları, dış güçlerle kol kola gezen bazı yandaşlar, Arap dünyasından medet umanlar, Türkiye’yi karanlıklara gömmek için uğraşıp, Laik Eğitim’den uzaklaştırmaya çalışıyorlar. 
 
 
Duymuşsunuzdur. Camide olması gereken, hocalar ilkokullarda! “ÇEDES” denilen bir program uyarınca gencecik beyinlere yaşamı değil, ahireti öğretmeye çalışıyorlar. 
Nedir ÇEDES? Çedes, "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" projesinin kısaltmasıdır. Bu proje, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan bir protokolle hayata geçirilmiştir. 
Projenin temel hedefleri şunlardır:
Öğrencilerin çevreye karşı duyarlılığını artırmak
Öğrencilerin milli ve manevi değerleri benimsemesini sağlamak
Öğrencilerin ahlaki ve insani değerlere sahip çıkmasını sağlamak
Öğrencilerin bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip etmesini sağlamak
Öğrencilerin sosyal sorumluluk bilincini geliştirmek
Ancak Atatürk Türkiye’sinin evlatları, Atatürk’ün gençleri emanet ettiği öğretmenler bu dayatmaya karşı çıkıyorlar. Onlara yanlarında olduğumuzu, yalnız olmadıklarını açık ve net bir şekilde hissettirmemiz gerekiyor. 
 
Tam burada aklıma ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün bir sözü geliyor. Anıtkabir’de “Abi” dediği Mustafa Kemal Atatürk’ün ayak ucunda yatan İsmet İnönü’nün; “Hiçbir ülke yoktur ki, kendi içinden bizim kadar hain yetiştirebilsin”. Ve Kâzım Karabekir Paşa’nın; “Öyle puslu ki hava, şeytan bile Müslüman mintanı giyiyor,” ifadelerini unutmamak gerekiyor. 
 
Bugünlük de bu kadar!
Hoşçakalın! Sağlıcakla Kalın!
Datça Havadis’siz Kalmayın! 

 

Bu yazı 622 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum