içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Ayağına kurşun sıkmak!

Bizim dilimizde çok yerinde söylenmiş anlamlı sözler ve deyimler vardır; Bunlardan birisi de kendi ayağına kurşun sıkmaktır. İngilizcede de aynı sözcük “Shoot oneself in the foot” olarak geçer. Bu da kendi ayağına kurşun sıkmanın yalnızca bize özgü bir davranış olmadığını gösterir.  Bu sözcükle insanın yaptığı yanlışlarla kendine zarar vermesi anlatılmak istenmiştir. Yapılan yanlışlar yalnızca kişinin kendisini ilgilendiriyorsa üzerinde pek fazla durulmaz, Ancak yanlışlar toplumu ilgilendiriyor, onların, çıkarlarına ters düşüyorsa işte o zaman işin rengi değişir, sıkıntı başlar.. Çoğumuz bilerek veya bilmeyerek hata yapar, yanlış davranışlarda bulunuruz. Bu durumlarda yapılacak en doğru iş bir an önce yanlıştan dönmeyi bilmektir.

Bizim siyasetimizde bu deyimin ne kadar yerinde olduğunu gösteren sayısız örnekler vardır. 31 Mart 2024 Yerel seçiminin yaklaştığı süreçte İYİ Parti’nin aldığı karar sözünü ettiğim deyimin belki de en güzel örneklerinden birisidir.

Bizim toplumumuzda bir zamanlar vefa diye bir duygu vardı. Anlaşılan artık o duygudan da pek eser kalmamış…

Şimdi biraz geçmişe dönelim; Meral Akşener ve arkadaşları milletvekili listesine giremeyeceklerini öğrenince Devlet Bahçeli’yi Genel Başkanlıktan indirmek için olağan kongre yapmaya kalkmışlar ancak yargının engeliyle  karşılaşmışlardı.  O zamanın MHP’si içerisinde anlaşılan bazı sıkıntılar vardı; Meral Akşener  o günlerde partinin ağır toplarından birisiydi ve daha önce bakanlık yapmıştı. Bunun için de 25 Ekim 2017’de İYİ Partiyi MHP’den ayrılanlarla kurdu; ancak seçim yasasına göre ülke genelinde teşkilatlanamadığından 2018 seçimine giremeyecekti. O zaman CHP devreye girdi ve İYİ Partiye on beş milletvekili verip mecliste gurup kurdurarak seçime girmesini sağladı.

İYİ Parti muhalefet kanadı için bir umut olmuştu.

Bundan sonra CHP ile İYİ Parti arasında cicim ayları başladı, aralarından su sızmaz oldu. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere kazanılan belediye başkanlıklarında CHP’nin kazanmasında İYİ Partinin de katkısı olduğu inkâr edilemez. 2023 seçiminden önce CHP nin önderliğinde, Akşener’in de katılımıyla altılı masa kuruldu. 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanlışı da burada başladı; CHP sağa kaymıştı. Seçim sürecinde laiklik ve devrimlerden söz edilmedi. Oysa sol partilerle masayı kurmuş olsaydı ve seçimde 39 milletvekilini diğer partilere bol keseden vermeseydi, belki de durum çok daha farklı olabilirdi.

2023 seçiminin yaklaştığı günlerde masada çatırtılar başladı ve sonunda Akşener masadan kalkıp beş altı gün sonra geri dönmüştü. Masadan kalkanın ve dönmesinin arkasında nelerin olduğunun ayrıntıları şimdilerde tam bilinmiyor.

Kılıçdaroğlu’nun Ümit Özdağ ve belki de başkalarıyla gizli görüşmesinin payı var mı bilebilmek biraz zor…

Akşener’in bu tutumunun umut olarak kurulan İYİ Parti’ye oy kaybettirdiği seçim sonrasında  görüldü. Partinin oyları yüzde on altıdan yüzde dokuza kadar geriledi. Belki de bu durum CHP’ye seçimi ve cumhurbaşkanlığını kaybetmesine etken oldu.

Son günlerde Akşener CHP ile köprüleri bir kez daha atarak yerel seçime 81 ilde kendi adaylarıyla gireceklerini ilan etti. Müstakil olarak seçime giriyoruz, doğruluğunu millet karar verecek dedi.

Meral Akşener’in bu kararı almasının nedenleri neydi?

Partisine çok mu güveniyordu veya bazı yerlerden ışık mı almıştı?

Bilemeyiz.

Her seçim öncesi yapılan anketler onu yanıltmış olabilir miydi?

Bu anketlere ne kadar güvenilir; o da ayrı bir konu. Geçenlerde biri en doğru anket açıklanmayan ankettir demişti. Bence doğru bir sözdü.

Akşener ve yönetiminin aldığı bu karar partide bazı sıkıntıları başlattı, istifalar birbirini izledi ve hala da sürüyor. Bu arada Genel İdare Kurulu üyeliğinden atılan partinin kurucularından Ümit Dikbayır’ın iddiaları da ortalığı karıştırdı. Akşener Meclis Gurubunda ve Trabzon da yaptığı konuşmasında ittifak, manda ve himaye tuzağına düşmeyeceğiz diyerek CHP ile ittifak yapmayacağını bir kez daha ilan etti. Kısacası CHP ile ittifak yapılmasının önüne set çekti. 

CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in arayı bulmak için yaptığı ziyaret sonuç vermedi. Sadece  alınan karara saygılıyız demekle yetindi.  

İYİ Parti seçime kendi başlarına gireceklerine göre İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun, Ankara’da Mansur Yavaş’ın karşısına kendi adaylarını çıkaracaklar. Bu arada pek çok kişinin aklına takılan bir soru var; Akşener cumhurbaşkanı adaylığı için altılı masada onları işaret etmemiş miydi?

 Şimdi geniş fotoğrafa bakalım; İYİ Parti CHP’den her türlü bağı koparıp, kapıları kapattıktan sonra ne yapacak?

31 Mart 2024 Yerel seçimde tek başına  illerde belediye başkanlığını kazanması biraz hayal gibi.. Belki birkaç ilçede başarılı olabilir. Bence hepsi o kadar…

İYİ Parti’nin aldığı karara seçmenleri uyar mı; yoksa CHP veya MHP’ye mi oylarını verir?

Büyük ölçüde aldıkları karar yerel seçimde AKP’nin işine yarayacak gibi görünüyor. İYİ Parti ilk genel seçimde de kendisini toparlayamaz, yola çıktıklarını yenileriyle değiştirir, istifalar sürer ve tabanına hakim olamazsa ya tabela partisi olacak ya da MHP’ye iltihak edecek gibi görünüyor.

İYİ Parti başta olmak üzere küçük partilerin anlaşıp yerel seçime tek adayla girmeleri bence aklın ve mantığın gereği bu olmalıdır.

Nusret Çam’ın facebook’daki bir sözüyle yazımı noktalamak isterim:

“Az ile yetinmeyi bilen insan her zaman toktur. Çok şey isteyen insan ise her zaman açtır.”

 

Bu yazı 2644 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum