Erdoğan Varol

Hollanda ile yaptığımız maçı 2-1 kaybettik. İlk golü atmamıza karşın, gerisini getiremedik. Aslında geldiğimiz yer fena değildi. Galibiyete hazırdık. Halkımız hazırdı. Futbolcularımız hazırdı. Ancak gücümüz bu kez rakibi yenmeye yetmedi. Çok kötü oynamadığımız halde, tecrübeye ve güce boyun eğmek zorunda kaldık. Ancak turnuvanın en genç takımı olarak göz doldurduk. Fakat gençlik yetmedi tecrübe kazandı. Sonuç olarak karşılaşmaların dışında kaldık. Turnuvanın en güzel yanı Avrupa’da son sekiz ülke arasında adımızın yazılı olması…
Ancak bu turnuva bizim Avrupa’da yalnız olduğumuzu da kanıtladı. UEFA (Avrupa Futbol Federasyonları Birliği)’nın oyuncumuz, Demiral hakkında verdiği karar bence tam bir fiyasko. Ancak o konuda da elimiz kolumuz bağlı. Hakkımızı bile savunamıyoruz. 
Hollanda yenilgisi moralimizi epey bozdu. Bu nedenle kafamızı rahatlatacak tek düşünce Dünya Kupası’na hazır olduğumuz gerçeği. 
Futbol Federasyonu Başkanı Büyükekşi, Milli Takım Antrenörü Montello 2026’da guruplardan çıkarak Dünya şampiyonasına katılacağımızı ve genç bir takım olarak bunu hedeflediğimizi dile getirdi. 
*****
Neyse lafı uzatmadan yazımızı sonlandırayım. Moral bozukluğumuzu futbolla ilgili bir fıkra anlatarak gidermeye çalışayım: “Karısı adama sinirli bir şekilde söyleniyordu: “Kafanda futboldan baska birsey yok, futbol, futbol, futbol... Ne zaman evlendiğimizi bile hatırladığını sanmıyorum!..”
Adam sakin sakin cevap verdi: “Tabii ki hatırlıyorum hayatım, Galatasaray’ın Neuchatel’i beş sıfır yendiği gün.”
*****
Yaşamımda hiç futbol oynamadım. Pek iyi bir seyirci olduğum da söylenemez. Ancak Çukurova Gazeteciler Cemiyeti başkanlığım sırasında Adana’da Adana Demirspor, Adanaspor, Gaziantepspor ve Mersinspor arasında birkaç kez şampiyona düzenlendi.  

Maç sonlarında kupalar verildi. İyi şeyler yaptığımız söylendi. Yine o günlerde Adana’da matbaası olan gazeteler arasında futbol turnuvaları düzenledik. Bu turnuvalara Cemiyet olarak kurduğumuz takımlarla katıldık. Sonuçları şimdi anımsamıyorum. Ancak ekteki fotoğrafı bunun delili olarak sunuyorum. 

Bugünlük de bu kadar! 
Hoşçakalın! Sağlıcakla Kalın!
Datça Havadis’siz Kalmayın!