içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ANLATABİLDİM Mİ?

Malum günümüz dünyasında insanlar kendilerini bağlayacak birçok şey yapıyorlar, birçok eyleme katılıyorlar, birçok düşünceyi takip ediyorlar. Tabii ki bu pek kolay olmuyor. Ancak kolaylaştıran unsurlar da yok değil. Örnek vermek gerekirse, insan davranışlarını kontrol altına almak isteyenler bu işleri çeşitli şekillerde gözümüzün içine kadar sokuyorlar.

Örnek vermek gerekirse, “Kadınlar Günü”, “Anneler Günü”, “Babalar Günü”, kavramlara bakabilirler. Gerçi birçok kişi bu günlerin ticareti kolaylaştırmak, alışveririş işini hareketlendirmek için yapıldığını düşünebilirler. Haklıdırlar. Çünkü para ne kadar çok dolaşımda kalırsa o kadar çok kazandırır…
Ama İnsanlık bu tip günlerin dışında da ba(ğ)zı günleri kutlar. Yani ticari olmayan günler de vardır.  Mesleğimizden örnek vermek isterim. İki gün önce, basın emekçileri, “3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü”nü kutladılar. İnternetten bilgisayar sayfalarına aşağıdaki görüntü düştü. Şık bir tasarım. Basın emekçilerinin egosunu okşuyor. “1 MAYIS EMEK ve DAYANIŞMA GÜNÜ” afişine benzetmişler. O afişte elde alet-edevat vardı, bunda ise bir kalem var…

 
 
Bu görüntünün altında başka bir şekil daha vardı! Daha doğrusu Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 1929’da söylediği bir söz vardı. Orada da şu yazıyordu. Okuyacaksınız ama ben yine de tekrar edeyim. “GAZETECİLER gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdırlar!”

 Birçok gazeteci bugün bunu yapıyor. Şüphesiz bunu yaparken başlarına ne geleceğini hiç düşünmüyorlar. O yüzden ölen, yaralanan dövülen, hapsedilen birçok basın mensubunun olduğunu da anımsatmak, hiçbir şeyden çekinmediğimizi belirtmek isterim. 

Bugünlük de bu kadar! 
Hoşçakalın! Sağlıcakla Kalın!
Datça Havadis’siz Kalmayın! 

Bu yazı 507 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum