içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ALTIN YAĞMA SİSTEMİ!

Dünya’da Başkanlık sistemini uygulayan ilk ve tek ülke, USA. United States of  America.. Yani Amerika Birleşik Devletleri… Seçim sistemleri de ona göre düzenlenmiş.  Malum Fedaral bir yapıya sahipler. Ülkeleri eyaletlere bölünmüş durumda. Ve bu federe devletlerde, valileri, belde yöneticilerini, polis şefi gibi(FBİ ve CİA) önemli mevkilerin çalışanlarını bile seçimle iş başına getlriyorlar. Ve işbaşına gelen bu yöneticiler, iktidarı devraldıklarında, kamu görevlilerinin tümünü (A)’dan (Z)’ye değiştiriyorlar. Ve bunun adına “Altın Yağma Sistemi” diyorlar.

Amerika Birleşik Devletleri’nde bu kanıksanmış bir durum. Tıkır tıkır da işliyor. Aslında mantık şu “İş yapacaksam kendi elemanlarımı kullanırım.” ya da “Sorumluluk bende, istediğimi yapar, istediğim kişiyle çalışırım?”

Ancak sistemde “Liyakat” ön planda, “sadakat ya da biat” hiç öne çıkmıyor, çıkamıyor. Yani ön planda değil!

*****

Şimdi durup dururkan bunu niye anlatıyorsun diyenler olabilir. Şundan dolayı öne çıkardım.

Malum son günlerde ülkemizde de bir yağma var. Seçime girip kazanamayan yandaşlar ya da iktidara yağ çeken kişiler, çeşitli şekillerde ödüllendiriliyorlar.

“Taş Fırın Erkeği” lakaplı aktör Tamer Karadağlı Cumhurbaşkanı tarafından Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne atandı. Karadağlı’nın bu makama “yalakalığı” sayesinde geldiği önü sürülüyor.

Cumhurbaşkanı tarafından yapılan bir başka atama da Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne yapıldı. Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu yöneticisi olan Ömer Faruk Belviranlı Cumhurbaşkanı tarafından Genel Müdürlüğe atandı. Belviranlı, Recep Tayyip Erdoğan için yazılıp bestelenen “Çok Yaşa Tayyip Dede” adlı şarkıyı seslendirterek görüntülemişti. Bir çok kişi tarafından bu davranış de “yalakalık” olarak değerlendirilmişti.

Şahsen ben bu iki kişiye biraz zaman verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak benim gibi düşünmeyen birçok kişi var. Cumhuriyet Gazetesi haberi “yeni atama kararlarıyla AKP’liler makamları kapıştı” üst başlığı ile ‘Seçilemeyene koltuk yağdı” başlığıyla vermiş. Bir de karikatür kullanmış. Bu karikatürü yazıma ekledim.

Kararı da size bırakıyorum. Korkusuz gazetesi de aynı anlama gelen bir haber yayınlamış.

Şahsen ben “Sadakat ya da Biat” değil, “Liyakat”tan yanayım.

*****

Değinmek istediğim ikinci konu da Kaz dağlarında yapılan ağaç kıyımı.

Yöneticilerimiz nedense ağaca ve yeşile düşman. Akbelen’de yapılan ağaç kıyımının bir benzeri Kaz Dağlarında yapılıyor. Bu kez sahnede, bir Taş Kömürü şirketi değil Cengiz Holding var. Korkusuz gazetesinin haberine göre, Holding, Kaz Dağlarında Bakır Madeni çalıştırmak istiyor. Ekosisteme büyük darbe vuracağı ileri sürülen Bakır Madeni ve ağaç kesimleri şirket ile köylüler arasında dava konusu. Fakat şirket dava sürerken iş makinalarını sahaya sokarak ağaç kesimine başladı.

Bu arada yöre halkı da “Kamulaştırma” ile tehdit edilip arazilerini satmaya zorlanıyor. 294 bin ağacın yer alındığı alandaki proje ekosisteme büyük zarar verecek. Maden 100 binin üzerinde insanın bir yıllık suyunu tek başına tüketecek. Çanakkale’de büyük bir su krizi kaçınılmaz olacak. Proje sahasındaki 149 bin 250 adet ağaç, yani 150 bine yakın “Can” ölüm tehdidi altında.

Yöneticilerimiz, yani etkililer ve yetkililer her zaman olduğu gibi ortalıkta görünmüyorlar ve görevlerini yerine getirmiyorlar. Adalet sistemimiz de dumura uğramış durumda.

Bakalım ne zaman akıllanacağız?

 

Bugünlük de bu kadar!

Hoşçakalın! Sağlıcakla Kalın!

Datça Havadis’siz Kalmayın!

 

 

Bu yazı 2873 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum