içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Sporda Yaşadığımız Günler

Avrupa şampiyonluğunu  kazanan kadın voleybolcularımızın başarısının ardından  gözler EURO  2024 elemelerinden  Türkiye- Ermenistan milli maçına çevrilmişti.. D Grubunda 9 puanla önde olan takımımızın dünya futbolunda yeri olmayan Ermenistan karşısında 3 puanı kolayca alarak liderliğini garantileyeceği sanılıyordu. Oysa evdeki hesap sanıldığı gibi çarşıya pek uymadı. Bir puanı çok zorlukla alabildik.

Maçın oynandığı Eskişehir’de bir zamanların Es Es bandosunun çaldığı Eskişehirlilerin tribünleri doldurduğu; geçmişteki Eskişehirspor bir film şeridi gibi gözlerimin önünden gelip geçti… Bir zamanların ünlü takımı Eskişehirspor şimdilerde Üçüncü Ligde mücadele ediyor. Ancak stadyumu yakınlarda yenilenmiş;  futbola hasret Eskişehirliler Ermenistan maçında  stadyumu bayraklarla, ay-yıldızlı tişörtlerle doldurmuşlar. Maç öncesi herkes gibi bende bir şok yaşadım; Eskişehir Atatürk Stadının ismi Yeni Eskişehir Stadı olarak değiştirilmiş!..   Atatürk’ün ismi silinmiş!.. Ne yaparlarsa yapsınlar bu milletin büyük çoğunluğunun gönlünden Atatürk’ü silmeye kimsenin gücü yetmeyecek. Ne garip; başın sıkıştığında Atatürk’e sığın sonra da o büyük dâhinin ismini silmeye çalış…

Maçın başlayacağı saatte TRT I’i açtığımda frekans değişikliğini gösteren bir uyarıyla karşılaştım. Pek çok futbolsever gibi önce şaşırdım, sonra kızdım. Bereket D-Smartım vardı. Oradan maçı izledim; izledikçe de sinir küpüne dönüştüm. Ermenistan takımı bizim gurbetçilerden toplama takımımız karşısında çok daha iyi ve disiplinli oynuyordu. Türk Milli Takımımızın gol atacak santraforu yoktu. Oraya zorunluluktan kanat oyuncusu Barış monte edilmeye çalışılmıştı. O da akıl almaz goller kaçırdı, kaçırdıkça da güldü!.. Bizim zamanımızda gol kaçıranlar üzülür, başlarını öne eğerdi. Şimdikiler gülüyor, bazen dil çıkarıyor! Anlaşılan devir değişmiş. Büyük ümit Cengiz gol atma sevdasından olacak o da cömertçe kaçırarak arkadaşına eşlik etmekten geri kalmadı.

Ermenistan ikinci yarıda golü buldu ve maç böyle bitecek sanılırken sonradan oyuna giren Bertuğ’un ayağından beraberliği son anda kurtardık.

Futbolla yatıp kalkan, ancak kadınlarımızın bizlere yaşattığı  başarıyı bir türlü gösteremeyen erkeklerimize ha gayret  diyelim!..

Bu satırları yazdığımda erkek voleybol takımı Avrupa şampiyonasında son on altı turunda Slovenya önünde tur arayacaklar. Onlara da kadınlarımızdan aşağı kalmayın diyelim.

Erkek sporcularımıza şimdi bir nokta koyalım, dönelim; yenilmeden şampiyon olan, göğsümüzü kabartan, gerici dincilerin çirkin sözlerine başarılarıyla tokat gibi yanıt veren kadın Voleybolcularımıza…

İçimizde ne kadar çok akılsız hain yaşıyor; şaşmamak elden gelmiyor. Sırbistan ile oynadığımız final maçında; Sırplar kazansın diyenler de bu ülkede yaşıyormuş. Bir zamanlar adını tarihçiye çıkarmış, ne olduğu belli olmayan biri Milli Mücadelede keşke Yunan kazansaydı demişti. Bazıları baş tacı etmişlerdi.

Basından öğrendiğimize göre; vaaz veren bir imam efendi voleybolcularımızın kıyafetlerinin sakıncalı olduğunu söylemiş, buna tepki gösteren cemaat camiyi terk etmiş. Bir başka sözüm ona dinci gurup, sporcuların giydikleri şort ve tişörtleri hedef alıp  şampiyonluk başarısını eleştirmiş kadınların voleybol oynamasının  dini ve nesli bozucu  olduğunu  ileri sürmüştü!.. Uluslararasında her sporun bir giysisi vardır Bunu bile bilmekten yoksunlar. Ne yapsalardı; maçlara haşema veya şalvarla mı çıksalardı?

 O zaman spor salonundan kovulurduk.

Nedense bu zavallıların akılları hep belden aşağı, kadın cinselliği üzerine odaklanıyor. Sonra da bunu sapık sözlerle ifade ediyorlar. Gülüp geçiyoruz ama gerçekte ağlanacak bir durum…

Dergâhlarda, kurslarda erkek çocuklara yapılan tacizleri yazan basını görmezden geliyor olmalılar. Bir zamanlar bir kadın bakan çıkıp bir defadan bir şey olmaz demişti.

Sapığın biri çıkmış milli kadın voleybolculardan birinin otomobiline zarar vermek ve yüzüne asit atmakla tehdit etmişti. Birkaç gün öncesi o sapığın tahliye edildiğini yine basından öğrendik.

Kadınlarımızın şampiyonluk coşkusunu yaşarken eski bir siyasi ortaya çıkıp başarıda büyük payı olan Ebrar Karakurt’un özel yaşamına saldırmıştı. Yine bazı şaşkın zavallılar “Bu baldır bacak gösterisi nedir. Müslüman kadın böyle olur mu?  Hepsi yarı çıplak, hepsi günaha giriyor” diye hezeyanlar savurmuştu.

Yapılan çirkin saldırılara karşı kızlarımız eğitimleriyle, becerileriyle, ahlaklarıyla ayakları üzerinde duruyorlar. Bazıları gibi Tarzanca değil mükemmel İngilizce konuşuyorlar, beyanat veriyorlar. Onlar Atatürk’ün kızları… Söylenenleri umursamıyorlar. Şimdi onlar Tokyo’da 12-24 Eylül arasında Paris 2024 Olimpiyat vizesini almak için Japonya, Porto Riko, Bulgaristan, Peru, Arjantin, Brezilya ve Belçika ile karşılaşacaklar.  

İyi ki varsınız, bizleri mutlu ettiniz sizlerle onur duyuyoruz.

Bu yazı 3323 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum