içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Datça CHP’nin kalesi mi?

Türkiye genelinde 31 Mart yerel seçimine artık sayılı günler kaldı. Sanki yerel seçim değil de genel seçim yapılacakmış gibi partiler bütün güçleriyle meydanlarda, kapalı salonlarda ve sosyal medyada… 
Başta ekonomi olmak üzere ülkenin bütün  sorunları bir yana bırakılmış; her şey yerel seçime odaklanmış… Medya da neredeyse seçimden başka şey konuşulmuyor, televizyon ekranlarında eğrisiyle doğrusuyla yorumları yapılıyor, eskilerin değişiyle her zaman olduğu gibi bazıları arz-ı endam ederek ahkâm kesiyorlar.  İşin garibi başkan adaylarından çok liderler ön planda…  
İstanbul ve Ankara’nın başkan adayları dışında diğerlerinin sesleri nedense pek çıkmıyor. Oysa insanlar yeni başkan adaylarının seçilirlerse ne yapacaklarını merak ediyor. Belediye meclisine aday olacaklarını ise kimse tanımıyor. Oysa başkan kadar meclis üyeleri de çok önemlidir. Belediye Meclisi başkana karşı parti üyelerden oluşursa birçok icraatın zora sokulacağı açıktır ama, bunun kaçımız farkında. Örneğin İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun yapacağı pek çok icraat CHP dışındaki meclis üyelerince engellendiğini biliyoruz.  
Kısacası biraz şenlikli bir seçim yaşıyoruz.  Medyamız kimden yanaysa onun haberlerine, liderlerin konuşmalarına ağırlık veriyor. Bazen liderlerin mitinglerdeki konuşmalarına bütünüyle ekranlarda…  Bu arada anketçiler boş durmuyor; sürekli anket yapıyor, insanları arıyorlar... Örneğin benim telefonumu da defalarca anketçiler aradı; anketlere güvenmiyorum deyince kızıp telefonu kapattılar.
Uzunca bir süredir yaşadığım Datça ile ilgili bir şeyler yazamamıştım. Bu kez Datça’da yerel seçim konusunda bir şeyler söylemek istiyorum; her yerde olduğu gibi partilerin önündeki sokaklar bayraklarla bezendi, adayların seçim araçları sokaklarda dolaşıyor. Ben hep merak etmişimdir; seçmen bayraklara göre veya müzik çalarak, slogan atarak dolaşan araçlara göre oy verir mi diye…
Datça’da yerel seçimin galibi kim olur?
Datça her seçimde CHP’nin kalesiydi;  bu defa da çantada keklik mi?
Sanırım bu kez Datça’da CHP zorlanacak gibi görünüyor. CHP’ye şimdiye kadar oy verenlerin çoğu umduklarını bulamadılar. 
 AKP aday göstermeyerek Datça’yı MHP’ye bırakmış. İYİ Parti’nin, İşçi Partisinin ve Dem Partisinin adaylarına karşı CHP adayı var.  Bu arada güçlü bir bağımsız adayın sürpriz yapma şansı da göz ardı edilmemeli.
Datça’yı en azından 30 yıl öncesinden tanıyor ve 12 yıldır da bu şirin ilçede yaşıyorum. Datçalı ve benim gibi sonradan Datça’lıı olan dostlarla konuşuyorum. CHP’ye oy vermiş olanlar bu kez eskisi gibi değiller. Çoğu umutsuz,  Kimi oy vermeyeceğim, kimi kararsızım diyorlar. İktidar partisi Datça’yı biraz analiz edip güçlü bir aday çıkararak MHP’ye bırakmasaydı CHP’nin işini zora sokabilirlerdi.
Datça bir zamanlar şirin bir Akdeniz kasabası gibiydi. Bugün artık öyle değil; Datça 5-6 yıl öncesinden bu yana Muğla’nın diğer ilçeleri gibi rant kapısı oldu Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi şirin ilçe betonlaştı,  inşaatlar neredeyse yeşilliği yok etti. Datça’nın çarşısı inşaatçı ve emlak komisyoncularından geçilmiyor.  Meclis üyelerinin çoğu son seçimde inşaatçı, otelci, restoran sahibi üyelerden oluşmuştu.  Bu seçimde acaba meclis üyelerinin meslekleri onlardan farklı mı?
Bilmiyoruz…
Datça’ya yerleşmiş üst düzey bürokratlar, yazarlar sanat adamları var ama kimsenin aklına onlardan yararlanmak gelmiyor.  Seçmen kartımı alırken muhtara sordum; bu seçimde inşaatçılar yine ağırlık mı dedim. Yok, başkan adayı inşaatı bıraktı dedi…
Söyleyecek söz buladım.
Yalnız Datça’da değil diğer yerlerde de belediyecilik bizim işimiz demekle olmuyor. Belediyecilik geniş bir vizyon ister. Arkeolojiden, sanat tarihinden, mimariden görsel sanatlardan, çevre bilincinden, yönetimden ve hepsinden öte genel kültürden nasiplenmiş olacak. Bunun en güzel örneğini  Eskişehir’i Avrupai bir şehir yapan Yılmaz Büyükerşen ile halkla iç içe olan Tunceli Belediye Başkanı göstermişti. Bu arada Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yaraş’ın da hakkını yemeyelim.  Onlardan ders alınmalı diye düşünürüm.
Datçalılar, kıyı yağmasından, denetimsizlikten, denize girecek yerlerin otel ve restoranlar tarafından istila edilmesinden, şezlonglarla doldurmasından,  gürültü kirliliğinden, Elektrik, Su kesintilerinden, Köy minibüsleri durağının düğün salonuna dönüştürülmesinden, yaz aylarında çözümlenemeyen oto park sorunlarından, betonlaşmadan şikâyetçiler. Zaman zaman tepkilerini gösteren yürüyüşler, toplantılar yapıyorlar…  
Kısacası Datçalıların çoğu küskün…  
Bu nedenle de Datça’da CHP’nin işi biraz zor görünüyor.  

 

Bu yazı 909 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum