içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Akbelen’in ağaçları!..

Bu ülkede kadın, ağaç ve hayvan olmayacaksın…

Çok yerinde ve doğru bir söz…

Yanılmıyorsam bu sözü yıllar önce Yaşar Kemal söylemişti…

Ülkemizde ayakları üzerinde duramayan, eğitimsiz kadınların erkeğin kölesi olduğu medyaya yansıyan haberlerin başında geliyor. Gün geçmiyor ki; dövülen, yaralanan ve öldürülen kadınlarla ilgili haberleri okuyoruz.  Bunda kadınların hiç mi suçu yok derseniz; haklısınız iyi tanımadan, tartmadan hemen bir erkeğe kapılıyorlar...

Sonuçlar ortada…

Hayvanlar derseniz onlarda başlı başına bir konu… Eskiden belediyeler sokak hayvanlarını acımasızca zehirlerdi. Sonradan bu vahşeti önleyen hayvan hakları ortaya çıktı. Barınaklar yapıldı; O da çare olmadı…

Havyan severler ellerinden geleni yapmaya çalışıyor ama yeterli değil…

Ağaçları kesilen ormanlarda çevre düzeninin yok oluşu kimsenin umurunda değil. Yangın veya başka bir felaket karşısında yok olan ormanlarda “Çok şükür can kaybı olmadı” diye teselli buluyoruz. Oysa oradaki ağaçlarda, çevrelerinde yaşayan hayvanlardan, kuşlardan, böceklerden hiç söz edilmiyor. O canlıların yok sayılması cehaletin tipik örneği…

Gerçekten garip, bilgisiz ve duyarsız bir ülke olduk…

Türkiye’nin her köşesinin ayrı bir güzelliği vardır ve bizler bunları çıkar uğruna yok ediyor, doğanın dengesini bozuyoruz. Seller neden felakete dönüşüyor, ormanlar neden yanıyor, madenciler, inşaatçılar ağaçları neden kesiyor?

Bunları düşünen bu ülkede kaç kişi yaşıyor?

Son günlerde yazılı, görsel ve sosyal medyanın gündemine; Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen Ormanın da vahşi kapitalizmin ağaç katliamı düştü… 

Gerçekten üzücü bir durum…

Doğanın güzelliğine büyük katkısı olduğu kadar insanlara yarar sağlayan oradaki ormanları kesiliyor.

Ağaçları keserek çıkar sağlamak isteyenler hiç mi yabancı ülkelerdeki ormanların nasıl korunduğunu belgesellerde görmüyorlar mı?

O zaman insan düşünüyor; belgesel seyretmek de kültür işidir diyoruz!..

Yakın tarihe kadar milli servetimiz olan ormanların iki düşmanı vardı; bunlardan biri yangın, diğeri de baltaydı. Teknoloji, sanayi ve çıkar ekonomisi gelişince(!)  onlara yenileri eklendi. Çok yıldızlı oteller,  madenciler,  taş ocakçıları, villa inşaatçıları ve hepsini kapsayan çıkar çevreleri…

 Bir zamanlar doğayı yeşili seven bir toplumduk, yeşile basmaktan çekinirdik; ; şimdilerde onları bir kenara bırakıp doların yeşilini sevmeye başladık.    

Kurak ve soğuk iklimlerin olmadığı yerlerdeki ormanlar yeryüzünde oldukça geniş alanları kaplar.  Ormanlar  kereste üretiminin yanı sıra oksijen sağlayan,  su buharını topraktan alarak atmosfere yayan, yüksek alanlardan akan sel sularından çevreyi koruyan,  çeşitli hayvanları, böcekler kuşları içerisinde barındıran emsalsiz bir depodur. Ayrıca insanlar için de önemli yerleşim yeridir.  Bütün bunlara rağmen ülkemizde en çok tahrip edilen, kesilen ve yok edilen yine ormanlardır.

Son günlerde İkizköy’deki 740 dönümlük Akbelen Ormanı, özel bir şirketin işlettiği termik santralın maden alanını genişletmek için ağaçlar kesiliyor.  Geçimini oradan sağlayan yöre halkı ve doğanın katledilmesine karşı çıkan çevreciler devletin güvenlik güçleriyle karşı karşıya geldiler. Üzerlerine tomalardan sular sıkıldı, bazıları dövüldü, yerlerde sürüklendi.. İnsan olanın vicdanını sızlatan görüntüler ekranlara yansıdı. Bununla da kalmayarak ağaçların kesime karşı koymaya çalışanların kampı abluka altına alınmış.  

Yaşlı bir kadının ağaca sarılmış bir fotoğrafı her şeyi apaçık anlatıyor. Kuşkusuz varsa anlayana…

Yeniköy ve Kemerköy Termik santral için kömür madeni ocağına feda edilen Akbelen ormanlarının son on yılda adm adım yok edildiği söyleniyor.

Bütün bu yok oluşun altında kazanç hırsı yatıyor. Ülkenin doğasının, güzelliğinin, ekolojisinin bozulup bozulmayacağını düşünüldüğünü hiç sanmıyorum. Sorun bakalım ekoloji ne demek diye..

Ne yanıt alacağınızı biliyorum da yazmak istemiyorum.

Birkaç yıl öncesi İstanbul’dan Dalamana uçakla geliyordum. Yanıma tipinden müteahhit olduğu anlaşılan biri oturdu. Mecburen konuşmak zorunda kaldım; Marmaris’teki Bozburun projesinden söz etti. Ne yapacaksınız dediğimde villalardan, evlerden, marinadan söz etti. Oradaki ağaçları keserek doğaya zarar vereceğini söylediğimde sinirlendi ve uçakta boşluk olduğundan kalkıp gitmişti…

Bu satırları yazdığımda; CHP Akbelen ormanları için meclisin acil olarak toplanmasını istemişti. Meclis toplanır mı, yoksa AKP, MHP oylarıyla öneri kabul edilmez mi; bilemeyiz.

 

Bu yazı 2319 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum